Yağmacılar
Sel insanlığı alıp götürmüş
Deli bir ırmağa dönen otobanlar Dere yatağında uyurken ölüme yakalanan tır şoförleri İmar yağmacıları Suda yüzen servetler, umutlar Çamurdan çekip çıkartılan plazma tv’ler, porselen tabaklar, tüfekler Sözün bittiği yerde başlayan rezaletler İçimizdeki düşmanlar Yağmacılar Eğitilemeyen vahşi kalabalıklar Demir ağlarla örmüşlerdi anayurdu Dört baştan Istanbul’u unutmuşlar Doğal afeti fırsat olarak gören politikacılar “Yaşasın! Zaman yıpratma zamanıdır!” Yağmacılar İş yolunda sele yakalanan kadınlar Nakliye aracından bozma minibüste sönen umutlar Kapısı açılmıyor! Açılmaz ki zaten. Yük taşımak için yapmışlar Camları da açılmayan ve su alan araçtaki kadınlar Çaresiz kalan analar, bacılar, kızlar O gün ummuyorlardı ölümü Belki son ana kadar ummadılar Yavrularını ve Yar’larını hatırladılar Rab’lerine uçtular İşçinin sigortasından çalanlar İşçinin fazla çalışmasından çalanlar İşçinin servis aracından çalanlar Yağmacılar İçimizdeki düşmanlar… |