Dün akşam iki güneş gördüm ufukta.
Biri Sivas’tan doğmuştu,
55 yıl önce.
Bulutlar kapladı gökyüzünü,
Maraş ufkunda batan bu güneş,
Üşüyordu…

25 Mart Çarşamba,
Çağlayancerit’te veda
“Allah’a emanet olun” dedi,
Elveda…

İkinci Güneş haykırıyordu :
- Alo, beni duyuyor musun?
- İmdat, yardım edin!
- Erhan Abi, Erhan Abi,
- Yoksa uyuyor musun?
- Ayağım kırık, üşüyorum…

Göksun’dan geldi haber,
Beril Dağı paramparça olasın,
Helikopter içinde 6 yiğidi,
Hızır olup arayasın, bulasın.
Yoksa üşürler…

Kurulmuştu sözde kriz masası,
Hantal yapı, genelgesi, yasası,
Seçim varken Muhsin miydi tasası,
Kar yağıyor, hava soğuk,
Üşüyoruz…

Ey Alperen, umudunu yitirme,
Muhsinler dünyaya her zaman gelmez,
Garibanın yüzü gülmez,
Ey hükumet, kredini bitirme,
Sende üşürsün…

Yağma yağmur, esme rüzgar Maraş’a
Binlerce Alperen dağları aşa,
Yol bula, Sisne’ye yanına gele,
Altı yiğit üşümeyin, verin elele,
Yürüyün, yürüyelim,
Gösterin gücümüzü yedi düvele,
Biraz da onlar üşüsünler…

Ey Türk Milleti, aziz milletim!
Şikayetçiyim sizden.
Emaneti ehline vermediniz,
Küçük parti, oyum boşa gitmesin dediniz…
Bunlar benim cesedimi ancak üç günde buldular,
Kaldı ki sizi kurtaralar…

Beril Dağındayım, üşüyorum,
Döngele Köyüne kar yağıyor,
Şahinkayası, Kanlıçukur,
Üşüyorum anne,
Üşüyorum,
Üşüyor,
Üşü,
Anne!...