GÜZEL YAKMIŞTI
Karaca oğlan gibi, çeşme başında
Henüz bulûğa ermiş, on beş yaşında Yay misali gerilmiş, rastık kaşında Beni her an ağlatan, güzel yakmıştı. Hep başkaları olsun, deme kolunda Kırmızı güller gibi, açsam yolunda Aşkıma ait bir şey, var mı solunda Seller gibi çağlatan, güzel yakmıştı. Ceylan misali sekip, şehlâ baktıran Tarayıp saçlarına, sümbül taktıran Pek kararmış gönlüme, şimşek çaktıran Delip sinem dağlatan, güzel yakmıştı. Sokaklarda başı boş, aylak gezdiren Tespih diyerek ipe, tek tek dizdiren Sıkıp baştan boğarak, şöyle büzdüren Kendine çok bağlatan, güzel yakmıştı. Etrafına gülerken, vakur yürüyen Kar beyazı eliyle, elem kürüyen Yüreğimin içini, ateş bürüyen Gözleri cana değer, güzel yakmıştı. Kırmızı dudakları, bala benzeyen Al al olmuş yanakları, güle benzeyen Sallanan benekleri, kula benzeyen Her daim inleten, güzel yakmıştı. 01.09.2009 Ahmet Çelik Ceyhan |