KAÇAK
KAÇAK
Yaşanmışlıklarımın kaçak yolcususun sen Bir bilet almış nereye gittiğini bile bilmiyorsun Trenin kalkıyor herkes telaş içinde koşuşturuyor Senin ise umurunda bile değil. Sadece etrafına bakınıyorsun Söylenenler konuşulanlar sana hitap etmiyor Yanına gelinip merhaba deniliyor gülen yüzlerle Sen onların değerini bile bilmiyorsun Yüzler beliriyor sanki sana aşina, tanıdık yüzler Dönüp bakıyorsun ama görmüyorsun Hani sana o ördüğün duvarların öğrettiği gibi Bakıyorsun ama görmüyorsun. Yolculuğunun, yaşanmışlığımın neresinde olduğunu bilmiyorsun Ne önemi var ki gidilen yerin, nasıl olsa yarı yolda ineceğim diyorsun Hayat sana o kadar anlamsız geliyor ki Anlamsızlıkların için de boğuşuyorsun Tutulan yeminler işitiyorsun, hani sana bir zamanlar güç veren yeminler Sonra ise bir ürperti sarıyor içini O tutulan yeminlerin ne kadar anlamsız şeyler olduklarını hatırlatan bir ürperti ve sonra kaybolup gidiyor… Anlamsız bir duygu, daha önce hiç hissetmediğin bir şey sarıyor içini Farkında değilsin ama nereye gittiğini bile bilmeden çıktığın bu yolculuk Sona yaklaştıkça sen de eksildiğini fark ediyorsun Eksiliyorsun ne tren sesini duyuyorsun ne de konuşulanları. Ve bir ses. Sanki yolculuğunun bittiğinin habersisi olan bir ses Sana hadi artık deniliyor sense mayhoş gözlerle bakıyorsun etrafına Kalkıp kompartıman çıkıyorsun, muzaffer bir halin var. Küçük adımlarla kazandığın bir zaferin varmış gibi. Tertemiz ayrılıyorsun hikâyemden. |
neneh. tarafından 9/2/2009 11:51:21 AM zamanında düzenlenmiştir.