SoKAK LAMBASINDAN ÇIKTIM YOLA...
Gözlerim uzaklardaki yanıp sönen arızalı bir sokak lambasına takıldı kaldı.
Sokak lambasının etrafındaki evlerden ışıklar sızıyordu sokağa bu ışıklar birer resim fırçası gibi,çzikler atıyordu doğa tabloma Gözlerimde çizdim bir çocuksu tabloyu. Tablo dediğimde sadece gördüklerimin beynimde oynadığı cambazlar. anılarımamı inansam yoksa bildiklerime mi? ayırt edemedim. Yoksa bildiklerime mi? düşüncelerime mi? hazımsızlık çektiklerime mi? Sana diyorum neden susuyorsun ki? bak ben susuyor muyum? Tepkisizlikte bereket yoktur,o hareketlilikteydi* Düşüncelerini bilmeden yolda yürümek istemezdim? Acaba ne haldesin? Bana sorarsan bir bedeb büyük geldik birbirimize. İlk defa ağlıyorum bu gece kulaklarımdaki musikiyle Yanlış anlama senden değil bu ağlama Musiki fısıldadı...’’ağla biraz...haydi...kim görecek?’’ Eskiden daha kolaydı ağlamalarım Grurdan uzak,yetişkinlik bahaneleri olmaya, Çocuğun masumiyeti ve doğallığı vardı. Ağlamak zayıflık değildi o zamanlar Büyüdük şimdi...ağlarsan yenilirsin...zayıf düşersin... sessiz köşelerde bile ağlayamaz oldum,kendimden bile utanarak Erkekler ağlamaz ha? siz öğle sanın...dolunca öyle bile ağlar ’’Bırak karılar gibi zılamayı’’ diyen duygusuzlar bile ağlar Hemde en önde gider... Düşünmek istiyorum artık,her kapıyı açacağına inanarak. Düşünürken bambaşka oluyorum, Egzantirik,fantastik ve de otantik bir sinerjiye bürünüyorum Bütün ’’tirikler’’ ’’tizm ler’’ benimle artık Fizyolojik bedenimin aura enerjisiyle ham olmuş düşsel soyutlar Alfabetik sıraya dizin olmuş olasılıktan uzak binom açılımıyla açılmış Oportinist(bencil) nefsin septik(şüpheci) tacizleri Artık bedenimi ve ruhumu yeyip bitiriyor... |
erkeklerde ağlasa ne olur
duygu yüklü güzel dizelerdi kutlarım
saygımsonsuz