Saymayın Beni
Süt dişlerim
Öz dişlerim Sizlerin yerinde 32 katlı Porselen inşaat Yapılmış olsa da Mağarasında ağzımın Saymayın beni Yinede Yaşlanmış saymayın * ** Zalim zaman Koyupta kalburuna Bin bir cefayı Karlamışsa Yamaçlarını başımın Artık yokuşsa Düz yollar, ovalar Bir yılan misali Tıslıyorsa nefesim Saymayın beni Yinede Yaşlanmış saymayın * ** Taşımaz olduysa Omuzlarım başımı Büküldüyse belim Paslı bir tel misali Elimde baston Yani üç bacaklıysam Yedi şiddetinde Artçı depremler Çöreklendiyse ellerime Saymayın beni Yinede Yaşlanmış saymayın * ** Evcil bir hayvan gibi Koparıp bağımı Atmak istiyorsam Kendimi parklara Ve itip kakıyorsa Torun, tombalak Tepinirken bunca yıl Şimdilerde tekliyorsa Sol yanım, yorgun yüreğim Saymayın beni Yinede Yaşlanmış saymayın * ** Bitmişse yarınlı düşlerim Yaşıyorsam artık dünlerde Ve “ biz eskiden “ diye Başlıyorsam her söze Dolup taşıyorsa Heybemden hatıralar Unutur olduysam Kendi adımı bile Saymayın beni Yinede Yaşlanmış saymayın * ** Ne zamanki Buruşuk tarlasında Burnumun Bir selvi misali Boy atmışsa kıllar Ve ben Görmüyorsam onları Ne zaman ki Bir hastanenin Protokol defterine “ kalça kemiği kırığı “ Diye kayıt düşerler adıma İşte o zaman Dostlar İşte o zaman Ben yaşlandım demektir. Hasan AKSOY |
elden çabuk geçiyor ama önemli olan dolu dizgin yaşamk hayatı
yüreğinize kaleminize sağlık hayatın gerçeklerini anlatan bir şiir okudum.saygılar.