SORULAR Mutsuzluğumun sebebi sen misin? Yoksa benim zavallı yüreğim mi? Bu ağrıyan baş,yorgun beden, Bu kan çanağı gözler kimin eseri? Karamsar olmak ya da olmamak Sana bağlı değil mi? Hep bir suçlu aranır ya her durumda Gerçekten kader mi suçlu yoksa Kaderini kendi çizen öpülesi ellerim mi?!!! Biliyorum asıl büyük suçlu Kabul etmek gerek ki Ben biçare sevgi kelebeği….
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SORULAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SORULAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Mutsuzluğumun sebebi sen misin? Yoksa benim zavallı yüreğim mi? Bu ağrıyan baş,yorgun beden, Bu kan çanağı gözler kimin eseri? Karamsar olmak ya da olmamak Sana bağlı değil mi? Hep bir suçlu aranır ya her durumda Gerçekten kader mi suçlu yoksa Kaderini kendi çizen öpülesi ellerim mi?!!! Biliyorum asıl büyük suçlu Kabul etmek gerek ki Ben biçare sevgi kelebeği
..................keşke her kelebek sen gibi sevgi dolu
Sevgi kelebegine baglamak güzeldi soruları ya o kelebekteki ince ve zarif yapı o göz önüne alındımı..? Sorulan soruların cevapları agır ve acı olursa o kelebegin hali nice olur ya kelebek toparlanamaz yada toparlayamazsa KUTLUYORUMMMMM Güzel bezenmişti sorularla şiir...Harika
Mutsuzluğumuzun sebebi ancak müsaade ettiğimiz kadar karşımızdaki insanlardır.Kaderin yollarında yaptığımız seçimler yüzümüzü asabilir,hüzün getirip ağlatabilir.Ama olayın bir de güzel yanı vardır ki,hüzün ve gözyaşı da gerçek insanın harcıdır.Çünkü Yüce Yaradan Sevgi Kelebeğine,başka canlılara vermediği o özel yapıyı vermiştir... Hoş geldiniz...
Efendim güzel yorumunuz için teşekkür ediyorum... Haklısınız karşımdaki beni ben izin verdiğim için üzebilir, ben izin vermezsem kimsebeni üzemez.. Yaptığımız seçimlerden kendimiz sorumluyuz, sonucunda kah gülüp kah ağlıyoruz...Ama dediğiniz gibi, ağlamak da gülmek de bizim için...
Biliyorum asıl büyük suçlu Kabul etmek gerek ki Ben biçare sevgi kelebeği….
sorular sorular sorular hayatımızın etrafında bir ağ gibi örülmüş cevapsızlık ülkesi.kelebekler sorular ve cevaplarını önemsemezler aslında yalnızca kısacık, narin ve hüzünlü ömürlerini özgürce sürdürebilmek için ahenkle kanat çırparlar.kısa ve güzel ömürlerini.....
hmmm, kendini zorlama o kendiliğnden çıkar mak etme..bazen olmadık bir anda bir dize gelio aklıma, onu not ediorum daha sonra geliştiriorum... bu saçma şiirlerini görmek isterim...siteyi nasıl kullanacağımı henüz bilmiyorum, kişilerinsayfalarına nasıl gdildigini de tabii...
feridun düzağaç daha sonraları söyledi ben de çok severim o parçayı bu arada ben de yeni sayılırım bu sitede kendimi zorlayarak saçma şiirler yazıyorum.:))
bak gördün mü, demek ki insan isteyince ne kadar yaratıcı fikirler geliştirebiliyormuş...:) tarifin harika oldu, evet o damlacık taştan çok daha çekici....süper....
....evet o kadını kıskanıyorum açıkcası, çok sevilen ama ulaşılamayan... hayranıyım....şuan Feridun Düzağaç'tan dinliyorum...o gruptan hiç dinlemedim....
sana gitme demeyeceğim ama gitme adını gizleyeceğim sende bilme.....
çok çok eskilerde uzun zaman önce yani bir grup söylemişti lavinia şarkısını daha sonra kimler kimler söylemedi ki :)) ama en çok o gruptan beğenmiştim lavinia yı grup tını.:)) şimdi çıkmam lazım bir iki saate dönerim:)) bu hoş sohbet için teşekkür ederim.
Saçlarındı diye düşünüyorum ömrümüzü çözdükçe savrulan rüzgârdı saçların ve ikide bir aklıma düşüyor aynı soru -Aşkı bilmiyorsam nasıl değiştiririm kendimi, seni ve bütün dünyayı
taş olamazsam da şey olmak isterim şey....:)) hani çocukken suyla oynarken avuçlarımızla suyu yukarıya doğru serperdik ya:)) sonra o su damlacıklara ayrılırdı .gökyüzünde güneşin ışığıyla bir anlıkta olsa parlar yeniden yere düşer toprağa karışırdı ya işte öyle bir su damlacığı olmak isterdim :))
taş olmak, katı, duygusuz, duyarsız....alsınlar duvar örsünler..:) yok yaaa hayır olmaa, acılarımızla, hüzünlerimizle, yeri geldiğinde sevinç kırıntılarımızla insanız...aramızda bu tür katı ve anlamsız insanlar var zaten, gerçekte taş olmalarına gerek kalmadan... acı çekmekten, duygularımızdan, duyarlı olmaktan kaçmak istiyorsun sen....ben de istiyorum ama hayır taş olma...daha yaratıcı olmanı beklerdim:))))
:)öncelikle günaydın diyeyim o zaman :))hayatımızın, geçmişimizin, geleceğimizin merkezinde yaşıyoruz ama kendimize teğet geçiyoruz.aslında tüm sıkıntı burada başlıyor ıskaladığımız hayat içimizdeki özümüzdeki kelebeği ve kanatlarındaki o duyarlı tozu rüzgarla savuruyor, kanatlarımızdan, rüyalarımızdan ve özgürlüğümüzden ayırıyor.bizler de nereye gidersek gidelim mutsuzluğumuzla, hüznümüzle beraber gidiyoruz kanatlarımız yerinde duruyor belki ama hiç uçamıyoruz:))ben de dünyaya yeniden gelsem bir taş olmak isterdim duygusuz, katı ve anlamsız :))
arkadaşım sabah saba beni ağlatmak istiyorsun sanırım.... ....evet hayat bir ironi değil mi zaten... ne kadar da hklısın, hiç sahnelenmeyecek oyunlarımız, senaryolarımız var ne üzücü değil mi? .....yaw ben ciddi ciddi kelebek olmaya öykünüyorum biliyor musun? :=) bir daha dünyaya geldiğimde kelebek olcam kafaya koydum:))) ....özgür olmak istiyorummm, ahenkle kanat çırpmak istiyorumm... [ becerebilir miyim dersin? ] :P
evet kim hayran kalmaz ki kelebeklerin duruşuna hayatı yaşayışlarına, kanat çırpışlarına, narinliklerine ve zerafetlerine.... özgür müyüz biz de onlar gibi kanat çırpabiliyor muyuz huzurlu, umutlu ve mutlu salınabiliyor muyuz ? sanırım ancak ve ancak kendimizi kandırabiliyoruz özgürlük konusunda hepimiz kendi hücrelerimizde kendi hikayemizi yazıyoruz hiç perdelenmeyecek olan kendi oyunlarımızı oynuyoruz.ne ironi ama :))
Buna imrenmemek elde mi? Özgür olduğumuzu düşündüğümüz şu yaşamda acaba gerçekte ne kadar özgürüz??? Bu saydığınız tüm olumsuz örnekler de ne yazık ki biz insana özgü...aldatmak aldatılmak, yalvarmak, üzmek, kalp kırmak.......... keşke bir kelebek olsaydım......kısa ama sorgusuz-sualsiz, doyasıya yaşardım değil mi???
evet kelebekler biz insanlardan ne farklılar değil mi, kimseye kızmıyorlar, yalvarmıyorlar, aldatmıyorlar, üzmüyorlar tek istekleri var özgürlük belki bir gün yaşıyorlar yalnızca 24 saat ama kıyasta belki de benim bir ömrüme bedel birgün...ben sorular sorarken onlar cevaplarıyla gelip gidiyorlar mutlu, huzurlu ve özgür bir gün..... şiiriniz kısaydı, güzeldi, etkileyiciydi.
Evet, işte ben bu kısa ama narin ve hüzünlü ömürlerini özgürce yaşamaya çalışan, ahenkle kanat çırpan bu zarif canlıların hayranıyım...Bazen ki bu çoğu zaman; kendimi kısacık ömrümüzde ( uzun gibi dursa da aslında değil) özgürce yaşamaya çalışan ama başarıp başaramadığı şüphe götüren ( bu ben oluyorum) kelebekler gibi hissediyorum...çok güzel ama kısacık... ....güzel yorumunuz için teşekkür ederim....
Çok teşekkür ederim efendim, aranızda olmak onurdur benim için... sizler kadar olmasa da ben de elimden geldiği, dilim döndüğünce duygularımı dizelere taşımaya çalışıyorum... ..umuyorum ki mutsuzluğumuz kadar mutluluğumuz da ihtişamlı olsun...ve karşımıza dikilsin koca bir dağ gibi..." ben de varım " desin... hüzün kokan dizeler yazdırdığı gibi güller açan misler kokan dizeler de yazdırsın...
Yoksa benim zavallı yüreğim mi?
Bu ağrıyan baş,yorgun beden,
Bu kan çanağı gözler kimin eseri?
Karamsar olmak ya da olmamak
Sana bağlı değil mi?
Hep bir suçlu aranır ya her durumda
Gerçekten kader mi suçlu yoksa
Kaderini kendi çizen öpülesi ellerim mi?!!!
Biliyorum asıl büyük suçlu
Kabul etmek gerek ki
Ben biçare sevgi kelebeği
..................keşke her kelebek sen gibi
sevgi dolu
olsaydı.
çok saygımla.