KARMAŞA(SON)Hayatıma hükmedemediğim anlarda, zembereği şaşmış bir saat gibi hissederim çoğu halde kendimi. Kulağıma gelen enstrümantal ezgiler, beni alıp götürecek bir maziye sahip değildirler. Düştüğüm yerim çamurdan bir göl olduğundan hiç şüphem yoktur Var olup olmamamın amaçsızlığıyla akıp giden zamanda, var olduğumu bilmek korktuğum tek gerçektir. Düşüncelerini sorgulayan bir insan geçer karşıma ve beni izler sus pus halde hiç kıpırdamadan. Muhasebesiz dünyasını keşfeder bende kimi zaman. Kimi zaman dipsiz kuyular, avucunu içinde yer eder. Öyküsünün bir gün mutlu sonlanması dileğiyle, hayata dair hiçbir şeye muktedir değilken bile, ayaklar üzerinde durmanın bu kadar zor olabileceğinin farkında olmadan, yaşamın sanatsal bir kavramla beslendiğini aklına yer eder ve hiç durmadan yürür, yürür. Boş adımlardır bunlar, Ayakların altındaki çatlaklardan başka hiçbir iz kalmaz, bir saniye önce bıraktığı diğer adımdan öte. Acaba düşünceleri gözünün gördüğüyle mi daha çok büyüyor, yoksa gördükleri düşüncelerine mi hükmediyor? Bilemiyorum. Bilemediklerimi bu karmaşanın içerisinde merak olarak biriktiriyorum Peki, aşk-ı zaman bu denklemi bozuk bakış acısının neresinde? Öyle saklı bir zamanın sürüklediği hayatlara bakılır gibi bakılırken, Devamlı bir bulanıklıkla yoğrulur gibi kıvama gelip, Artık her günün sonunda ben bu karmaşanın içerisinde kendimi bulurum. Ünal 10.08.2009 |
biraz gayretle onları bulacaksın bundan eminim ve gelecek güzel günlerin başlangıcı olacak bunun için bazı zahmetlere katlanmalısın
seni çok sevdiğimi bilmelisin görmediğim bir adamı nasıl sevdiğimi sorma bu bir his işidir
o güzel yüreğine sevgiler olsun
gözlerinden öperim