Döner ha dönerKöylü kadın çökmüş düven üstüne Öküzle beraber, döner ha döner. Yabayla çevirir altı, üstüne Sıcaktan terini, siler ha siler. Çocukları gitmiş okula, eşe Yaşlı beyle gider tarlada işe Evlatlar zor doyar, muhtaçtır aşa Üzüntü bildirmez, güler ha güler. Çalışa, çalışa bükülmüş beli Ağrıdan kıvrılmaz olmuştur eli Acı haber duysa akar göz seli İçten sessiz yanar, susar ha susar. Harmanda kullanır dirgen, yabayı Erkeğinden fazla harcar çabayı Bacayı temizler yakar sobayı Umutları tek tek, söner ha söner. Makyaj, oje, ruju suratı bilmez Bayramlarda bile güldüğü olmaz Nasırlı el öpen duasız kalmaz Hayali mum gibi, erir ha erir. Aç, susuz sürünüp ekini biçer Ilımış testiden suyunu içer Çardak gölgesinde kendinden geçer Boyunduruğunu çeker ha çeker. Yüreği eziktir, sorulmaz hali Üç beş garip elde gidecek salı Dursunî’nin dili dikenli çalı Anneler şefkati verir ha verir. DURSUN YEŞİL |