GARİB..
yükseldeyiz; iki dost yürümekte
karanlığında gecenin. ve üflemekte soğuk nefesini rüzgar. uzun zamandan sonra ilk kez sokaktayız parasızlık tutsak etmiş bizi eve bir dosttan alınan beşmilyonluk borç, gecenin en mutlularıyız belkide şehirde. parkalar boğazımıza kadar çekik, muhabbetin adı alabildiğine sessizlik. tanıdık bi sima ilişmekte gözüme, tuhaf tavırlarıyla bizim ahmet herhalde. içimden bir ses’ uzun sohbet başlıyor’, ben susmadayım ahmet ise laflıyor. biraz gevezedir ama iyi çocuktur hani, tek başına takılır bir başkadır alemi. gariptir ahmet bizim gibi parasız, iyice daraldığında bize uğrar zamansız. başkentten bir manzara işte bir garip daha, kırçıllı sakallar dağılmış saçlarıyla. elleri cebinde ağır ağır gelmekte, etrafta ki tüm gözler geleni izlemekte. gözleri soğuktan olsa gerek pek nemli, gülücükler saçıyor kederli ve elemli. cebinden çıkardığı ellerine bakıyor, belliki avucunda umudunu saklıyor. gazateleri üstüste toplayıp biriktirdi, kibritini çakarken derin bir iç geçirdi. koştu duvar dibinde bir sandığa uzandı, kararsız tavırlarla etrafına bakındı. tuttuğu gibi sandığı ateşine yöneldi, parçalayıp attıkça keyfi yerine geldi. ayağının dibinde ki poşetine uzandı, şişenin dibindeki üç beş yuduma baktı. son damlasına kadar boşalttı bogazına, gözlerinden okudum yalvardı allahına. -’ne olur bu gece sönmesin bu ateşim daha ne kadar sürer bilmem ki bu haşyetim’ iki genç yanaştı ihtiyarın yanına, elindeki parayı sıkıştırdı avcuna. garibin gözlerinden iki damla yaş aktı, utanarak o gençler usulca uzaklaştı. sonra bir ses duyuldu kulakları donduran, bir ses duyuldu bir ses umutları solduran. --söndür lan ateşi...!! kaldırımlar titriyor, belliki sivil bunlar telsizleri ötüyor. endişe kapladı garibin gözlerini, kimsecikler duymadı ateşin sözlerini. ’-- tekmeler vurdukça sönecekmiyim sandın? bak garibin gözlerine inan yine aldandın. garib mahzun çekildi köşesine, bir tebessüm gönderdi közlerin gözlerine. ince bir duman yükselirken göklere, ağıza dolan küfürler gizlendi yüreklere. gecenin ortasında iki dost yürümekte, garib kederli ve elemli elleri üşümekte. |