İÇİMDEKİ ÇOCUK
O bazen bir şair, bazen bir yazar, bazen bir ressam, bazen bir heykeltraş…
Bazen bir tiyatrocu, bazen bir aktör, bazen de sadece bir çocuktur… Duyulmayan aşk ve doğa şiirleri söyler uzak ülkelere… Hikayeleri ve kahramanları vardır anlatılmayan… Fırçasını alabildiğine kullanır. Gökkuşağının dans ettiği rengarenk resimler yapar tuvaline… Hayatında sevdiklerinin heykellerini diker küçük ama büyük dünyasına… Bazen kahkahalarla güler bazen ağlayan surat olur hayata bakarken… Kendi hayatını oynamak ister, başrolde!… Zorluklardan yılmaz, azimlidir. İyisiyle kötüsüyle farklı olmaktan korkmaz. Kendini keşfetmek ve kendi olmaktan mutluluk duyar. Yaşadığı her şeye bir şeyler katarak kendini çoğaltır ve daima inandığı yolu izler. O, tüm tohumları içinde barındıran bir meyve bahçesidir. Hatta o, bahçenin kendisidir. Ve bahçesindeki tüm meyveleri, çevresine coşkusuyla ve içtenliğiyle dağıtır… O, berrak bir su gibidir, saydam ve şeffaf… Saf… Tertemiz… İçi dışı bir… Şırıl şırıl akan… Derinlerden kendine yol bulan… Masumiyeti içinde barındıran… Nehir gibi coşan… Taşan… Köpüren… Okyanusa karışan… Ne kötülük bilir ne de kirlenmiştir. Meraklıdır her şeyi bilmek, öğrenmek ister. Neler yapabileceğini keşfetmek için sorar, araştırır… -Mış gibi yapamaz, beceremez. İçinden geldiği gibi davranır… Her şeyi gözlerden, sözlerden, yapılanlardan anlar. Gözlemcidir… Giydirileni değil kendi istediğini giymek, zorla verilen yemekleri değil, yeni tatlar tatmak ister. Başkalarının yaptıklarıyla oyalanmaz, kalıplar içine sığamaz, dar düşüncelerden sıkılır. Dışarı çıkıp özgürleşmek ister. Yeni oyunlar yaratıp hayal dünyasını zenginleştirir. Hikayelerinde kahramanlarıyla buluşur, birçok ülkeler, diyarlar gezer, öğrenir ama hoşlanmadıklarını yazar, çizer, söyler… Ve onlardan kendi hikayesini çıkarır. Her yeni buluşla, bağıra çağıra şarkılar söyler, dans eder. Eli gönlü boldur, paylaşır. Çünkü diğerleri onun oyun arkadaşlarıdır. Onlarla güler, onlarla ağlar… Bazen birilerinin yaptıklarını bozar… Onlar ona kızsa da sadece yapmak istediği için yapar. Sonucuna katlanır ama orada kalmaz, yola devam eder… Hep yeniden başlar… Bazen gözlerini diker duyduğu yalanlara, sevemediği, hoşlanmadığı varsa oradan uzaklaşmak ister. Bazen saflığından dolayı çabuk inansa da kimin hangi niyetle geldiğini anlar… Dikkatli ve sezgileri kuvvetlidir, her şeyi anlamlandıramasa da hisseder, bilir… Doğruyu ya da yanlışı sözlerden ve davranışlardan tanır. Bazen bir ağaç dalına, bazen de bir tepeye tırmanır... Köklerden daha yükseklere çıkmak ve gökyüzünün sonsuzluğuna dokunmak ister. O BEN’im İÇİMDEKİ ÇOCUKtur. |