"Karlı dağlar başında
Salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim için
Yaşın yaşın ağlar mısın ?"

Ben ağzına şiir bıraktım
uğultusu buğu budayan
o yüzden ağlatmayın
şairler
mendilim tuz taşıyamaz

kayıp iz
tarih kitabı yok
kutsal olanların içinde geçer
kıssası ağıt yazgılı
dalgaları hep mavi
sarı lifler üzerinde
yürüyen karıncalar sürer beni

göğe asalı beri
yağmayacak biliyorum
yerde bitmeyecek mavi
ama yine de
içime dolduruyorum
Yusuf’tan kalma kuyu
kaç yağmurdur bekliyorum
Nuh’tan kalma fırtına
yüzümü yıkamaya

lacivert boran karaya yapışır
ışık zinciri beyaza gömülü
anahtarı kimin elinde görüldü
sıcak benizli bereket gözünde yapışan

kapıyı karanlık çalınca
gözümde nemli kurşunlar
içinden karartın geçince
hırpalar sağdığım sicim
dökülür çisenti göğsüm gök
güne bakar yüzüm
gird’ab’