Kızıl Akıyor Bulungir
Kızıl akıyor Bulungir deryası
Yatağında kara, sahilinde yeşil Üstünde mavi gök dururken Kızıl akıyor Bulungir deryası. Ergenekon’dan çıkış şenliği yok, Oğuzhan destanına mekân olmamışçasına Kızıl akıyor Bulungir deryası. Yiğitler boyun büküşlerde Genç kızların nakışında hüzün, Kızıl akıyor Bulungir deryası Tanrı dağları ağlamaklı, Duyuluyor Kürşat’ın narası Kürşat ruhu yasta Kırk yiğidi bu gün yasta Orkun kitabesi yazılı taşta Katledilirken Urumçi’de Türk her yaşta Kızıl akıyor Bulungir deryası Birlik bozulmuş bu yurrta Yol göstermez artık bozkurtta Kurşunlanır yiğit Uygur sakakta Aral durgun, belli yasta Kızıl akıyor Bulungir deryası Acı, gözyaşı sıradan, anayurtta Kızıl çin katlettikçe sokakta Uygur’u genç yaşlı, Türk’ün gözü yaşalı Güneş, getirmez olmuş günü Unutmuş görünmekte Çinli dünü, Bulungir almış içine hüznü Kızıl akmakta gök maviye inat Everen suskun, duyarsız ketum Katledilirken binler masum Türk, Ata diyarında kalan masum, gen ,kadın,kız, Tanrı dağı kara sise sarınmış Kızıl akmakta Bulungir deryası Gök bayrak bakmakta boynu bükük, Al bayrağa umutla çaresiz, Al bayrak, üzgün gafletine kardeş Anadolu’nun, Yeşil vadisinde kızıl akmakta Bulungir deryası Bulungir:Urumçi yakında bir nehir |