İSTANBUL DESTANI (son)
10
İstanbulda hipodromda atları seyrettik padokta soylu ve güzeldiler sevgililerime benziyorlardı bakmak serbest okşamak yasaktı... 11 İstanbulda büyükadada Alim yanımda Şehir hatları vapurundan bir gurup turistle indik onlar kendi yurtlarında gibiydiler neşeleri yüzlerindeydi sevdikleri kollarında atların nalları keçeli faytonlara binip gittiler biz kaldık yabancılığımızla ellerimiz ceplerimizde parmaklarımız paramızı saymakta gizli , utanık dönüş vapuruna beklerken turistler bizden çoktu biz onlara bakıyorduk onların bizi aldırdığı yoktu 12 Vapurda rahibeler vardı gençleri genç yaşlıları dindardı onları görünce bi hoş oldum tarihi seyreder gibi oldum gençleri güvertede aşam serinliğine rağmen ilahiler söylüyorlardı bana aşk ve umut şarkıları gibi geldi Vayy bana vaylar bana vuruldum yine rahibelerler birlikte olan sarışın kadına yeşil gözlü açık kestane renkli saçları vardı rüzgarda uçuşan İlgimi ve hayranlığımı fark etmişti soylu atlar gibi gururlanmış rahatsız olmamıştı beş dakikalık şehir hatları aşkından neden korksun ki biizmkiler korkarlar oysa... 13 istanbulda sultan ahmette aklım kaldı bilmem kaçıncı mehmette sultanahmette ortalık tarih tarih,turist doluydu restaurantlarda yemeyip yediriyorduk içmeyip içiriyorduk menüler,marktı dolardı bizde de sadece beş on bin özal lirası vardı 14 İstanbulda topkapı garajında Alimi bırakıp gideceğim yine birincisi telörgünün arkasındaydı asker ocağında yalnızlığın başlangıcında bu ikinci gidişim yüreğimi ellerine bırakıp Alim el salladı bana yüreği ellerinde yüreğini salladı bana... |
Alimi bırakıp gideceğim yine
birincisi telörgünün arkasındaydı
asker ocağında yalnızlığın başlangıcında
bu ikinci gidişim
yüreğimi ellerine bırakıp
Alim el salladı bana
yüreği ellerinde....................güzel bir istanbul kezintisiydi selamlar..