şimdi gidyorsun
şimdi gidiyorsun bilmediğim yerlere
ardına bakmaksızın yürüyorsun bilmediğin diyarların içinde yalnızlığa el salllalıyorsun oysa bilmediğin ve görmediğin görmek isteyipte bakamadığın ... belini bükmüşssün doğrulunca yüreğin boşluğa ve ızdırap dolu saatlere dalmışssın kendine hakim olamadığın anlarda düşünceler beyninde sulanıyor yağmurun bulutlarından kopup dala düştüğünde canlanan sonbahar yaprağına dönüyorsun elveda düşlere diyemeyecek kadar körleşmiş yüreğin sevgi damlacıklarında kendine gelen yüreğin bazen taş yüreğini alıp alıp sonsuzluk rüzgarlarına takar etrafta sessizlik hakim olur içinde duyguların kıpırdamaya başlar ve görmek istediğini kaybetmek istemessin bu saf saatlerdir seni bir anda alı koyan belki de.. gel diyecek kadar yüreklenen yüreğim sana koşmak istercesine gider yüzümdeki gözyaşlarım ve sözlerimdeki sitemler kaderimdeki çaresizlik ve içimdeki hıçkırıklar bir anda sessizliğe bürünürler çünkü senli anlardır bunları sessizliğe bürüten. bir yalnızlık kadar acıdır aşkın ama mutlaka uğrayacağım en güzel duygudur aşkın ve anladım artık kendimdeki duyguların seyirini dalıp gğittiğim ufuklardan beterdir divane gönlüm unutamam seni herşey bitmez çünkü kaldığımı yerden hızlıca devam etmiştir herşey peki şimdi yine mi gidiyorsun hayır aslında gidemessin.... |