SON ÖTÜŞÜM VE ÖLÜŞÜMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İnsanlar düşerken vücutlarını kullanıp en az hasarla atlatmaya çalışırlar kazayı.Ama ben onu yapamadım hızlı çarpıp beyni parçaladım ,gözler kör oldu ,kor düştü gönüle
o koru atan cellat şimdi beni işkenceyle yavaş yavaş öldürüyor hemde acımadan.
Bu nasıl sevdaydı ey ALLAH’ım
Kapıldım biryere kaçamıyorum Bakarak bitirdi kalmadı canım Derdimi kimseye açamıyorum Ormana koşsam gözleri karşımda Toprağa gömülsem canı canımda Zehir olur dolaşır damarımda Bir türlü dünyada ölemiyorum Yaramaz çocuk gibi dudak büker Anında köpürür anında kızar Bilmezki yaralı kalbimi üzer Bağrıma taşları basamıyorum Sıradan olsaydı gamlar yemezdim Peri gibi sessiz melek demezdim Gönlümdeki kırık saza dizmezdim Mızrap bulupta söyleyemiyorum Kulağımdaki sesi bülbül gibi Karşımda açılır gonca gül gibi Dönerde sırtını bakmaz el gibi Bırakıp bir yere gidemiyorum Leyla olur susuz çöllere düşsem Şirin olur yüksek dağlara çıksam Aslı olur harlı ataşe dalsam İs’siz duman olup tütemiyorum Yürüdüğüm yollarda yolum olur Çağladığım dalga onda durulur Tekleyen kalbim onunla yorulur Yorgunluğu dile satamıyorum Darağacı kurdurdum bir meydana Çağırın gelsin dedim o cellada Yağlı urganı geçirdim boynuma Tekmeyi vuracak bulamıyorum Sorgu meleği gibidir karşımda Boynuma her kemendi atışında Çelmeyi takıp yere yıkışında Sürünüp ayağa kalkamıyorum Sürünerek peşinden sürünüyorum Ardına bakmayınca ölüyorum Bir mum gibiyim yanıp eriyorum Fitilim bitsede sönemiyorum Kar gibi dağlara yükseğe yağdım beyaz duman olup buluta kaydım Sevgi olup yağmurla yere aktım Değip saçlarında kalamıyorum Gönlüne sordum yerin varmı diye Atsın benide kıyıda bir yere Zorladım kapısın binlerce kere Kırıpta içeri giremiyorum Bekçisi güçlüymüş aman vermiyor Keskinmiş gözleri kuş uçurtmuyor Sağından solundan hiç geçirtmiyor Yol bulup gönlüne kaçamıyorum El pençe gidip karşısına durdum Kalbimi ayağına paspas yaptım Her adımına türlü güller serdim Arzedip halimi diyemiyorum Balıktım denizde taktı oltaya Nefessiz kalsamda atmadı suya Gömdü beni susuz kızgın kumlara Ateşler içinde yanamıyorum Belkide bu günler son ölüşümdür Küstüğüm hayata son dönüşümdür Zar edipte güle son ötüşümdür Bulupta bir çalı konamıyorum MUHTAR GAZİ’yim çektiklerim yeter Bedenimde yaşam ölüden beter Toprak değil beni deryalar tutar Giripte kendimi sunamıyorum //EN HÜZÜNLÜ GÜNÜM // 10/07/2009-CUMA |
ŞEN VE ESEN KALIN SEVGİLER