Ortaçağ masalında SafranboluI Karlı bir Kastamonu sabahında yollardayız Gemi azıya almış gibi araç şoförü Hem konuşuyor hem uçuyoruz Safranbolu’ya kilitlenmişiz ok gibi Ağaçlardan ormanı göremiyoruz Hem düşünüyor hem uçuyoruz Yaklaştıkça maden memleketine Çıplanıyor dağlar bayırlar Çıplaklığını ise kapıyor karlar Işte bir dağın tepesinden Aşağıda bir orta çağ bekliyor bizi Zarif özgün ve beyaz manzaraya Yakışıyor erkekliği! II Iniyoruz tepeden aşağı Sevgi ve hayranlık dolu bakışlarla Tarihi konaklar arasında Birden kendimizi buluyoruz Bin yıl öncesinin doğu çarşılarında Yine bulanıyoruz Ahşaplara çarşaflara Sonra cami arkasında bir su, çağıldayan Derin bir boğaz üzründe küçük bir köprü Bulduk kendimizi sanki Muhteşem Ortaçağ karanlığında Yirmibirinci yüzyılda Bir Ortaçağ masalı Safranbolu’da bugün Ne muhteşem paradoks Yaşamak gerek görmek. III Kar karanlığı küçük şehrin üzerinde O küçük yarık ağzında Kar karanlığına tutulduk Yaşamak gerek görmek Bu yüzyılda Ortaçağ görkemini Sende benim gibi eğ başını Eğ başını aşağıya dönsün başımız Beraber uzanalım suların karanlığına Keşfe çıkalım kayaların, yosunların tadını Lokum tadında keşfetmek Yaşanılan her şeyi Düşler ve gerçekleri En ince ayrıntısıyla Safranbolu’da Orta çağı Karanlık kış ezgisiyle. IV Ağır bir ritim oluyor Şimdi bu küçük şehir Ahşap gıcırtılarında Ağır ağır kayboluyor Yitmekte olan soluk Siyah beyaz fotoğraflarda Neden bu yok olana İç acımaların? Kendi sonunu görmen mi İnlemelerin? Yanan yıkılan Otoparka çevrilen Konaklar konaklar ahşap konaklar. V Ah konaklar! Orda kaldı ninenin başörtüsü Sarı sayfalı, yeşil ciltli kutsal kitabı Eski kokusu, mangalı, tavan süslemeleri Bir kahve höpürdeterek geçti zaman Uzaklarda artık Çatısından boynuz sarkan Ve holünün etrafında odaları Kendine uydu kılan Çokkkk arkalarda kaldı… Ne Yörük köyü çamaşırhanesi Ne otantik köy meydanı Alıp götürdü bir araç Bizi çok uzaklara Artık ayaklarının eze eze ezelden Ezberlediği egzos kokulu yollardasın!… |
Sonra cami arkasında bir su, çağıldayan
Derin bir boğaz üzründe küçük bir köprü
Bulduk kendimizi sanki
Muhteşem Ortaçağ karanlığında
SAYGILARIMLA