SeN Ki...
Gecenin sessizliğinden bir şiir yazıyorum sana...
Sen ki; benim içimi cayır cayır yakan bir ateş parçası... Sen ki; en büyük mutluluğum... Sen ki; gecelerimin düşmanı.. Sen ki; gündüzlerimin tek hayali,tek dostu.. Sen ki; damarımdam akan kan kırmızım... Sen ki; hayallerimin beyazı,düşlerimin pembesi.. Sen ki; gökkuşağım... Sen ki; yüreğimin tek isteği,beynimin imkansızı... Sen ki; en vazgeçilmezimken,vazgeçmek zorunda olduğum... Ve sen ki; bunları hiç bilmeyen... Yüreğimde ki yangını kim söndürecek şimdi ? Hani sen gittin ya.. Cezalı bir çocuk gibi,boynu bükük... Çaresiz,mutsuz ve umutsuz.. Her gülüş,bir ölüşümdü benim... Ve her eskiyi anış,geçmişin davasını yapış,parçalayandı beni... En derin yaralar kapanıyorken, En büyük acılar unutuluyorken, Ben neden unutamıyorum acaba... Her ’unuttum’ deyişimde,hatırlattığın için mi kendini? Yoksa ’imkansızlar’ sevilir ya hep,ondan galiba... Hep can acıtana susarız,içmek isteriz kana kana... Sana bu kadar yakından ve aynı zamanda uçurumlar kadar mesafeliyken... Birgün daha bitti işte... Bir yaprak daha düştü takvimden.. Yapraklar kopmasa artık, Saymasam günleri.. Keşke.. Keşke imkansız’ım olmasan... |