DÜNYANIN AHVALİ
İbret ile seyret yalan dünyayı
Nice bahar nice bağ hazan gördü Hal ehli olanlar çözer manayı Kalemi elinde çok yazan gördü Konuk etti Adem ile Havva’yı Yavruları çözemedi davayı Ateşe verdiler yurdu yuvayı Bu dünya Adem’i perişan gördü Nedendir çekemez kardaş kardaşı Yusuf’a tuzaktı kuyunun başı Çağladı Yakup’un gözünün yaşı Hasret yarasını tüm Kenan gördü Nuh nebi söyledi inanmadılar Dağlarda gemiyi hayal sandılar Aylarca sularda çalkalandılar Yer yüzü pek yaman tufan gördü Hüdhüd ile selam saldı Belkıs’a Ayakta mevt oldu elinde asa Dilinden anlardı yerde ne varsa Bu dünya bir sultan Süleyman gördü Nemrut’un emrinde çok çalıştılar Ateş yakmak için pek uğraştılar İbrahim’e orda bakıp şaştılar Ateşin içinde gülistan gördü Bir adak adadı Rabbi’ne Halil Zamanı gelince göründü delil Bıçağın altına yattı İsmail Bakanlar şerefli bir kurban gördü Ezelden devreden Muhammed nuru Mahzun yüreklerin aşkı sürüru Ümmet olanların haklı gururu Dünya saadetli bir devran gördü Zaman geçti yine zulüm başladı Kardeş kardeşini nasıl taşladı Zalim yine bildiğini işledi Kerbela çölünü kan revan gördü Asırlar devrildi bitmedi yarış Nerde istikamet nereye varış Herkesin dilinde bir türkü barış Gelenler meydanda toz duman gördü Yeter Garip Hakkı bitir sözünü O yüce dergaha döndür yüzünü Arif olan anlar işin özünü Damlaya bakanlar bir umman gördü. |