YALNIZ BİR DELİYALNIZ BİR DELİ Yüklensin isterim onca sevgi yüreğime, Gökteki ak bulutla gibi berrak. Ve gökleri delen dağlar kadar yüksek. Ve okyanuslar gibi uçsuz bucaksız. Ne doyulmaz duygudur bilirim Bitmek bilmeyen arayışlarım anlatmıştır bana. Sevgi yaş olup gözlerimden döküldüğünde Çarptırdığında yüreğimi deli deli. Bir deli poyraz olup esmek isterim sonra. Yükleyip esintilerime, tüm sevgilerimi, Kırmadan yormadan Okşayarak gönülleri Tutmak isterim uzanan elleri. Dağ başında yapayalnız, Çatlak dudaklarında şarkısı olmak isterim bir çobanın Yalnızlığına ortak Yüklenip yalnızlığını esintilerime, uzaklaşmak. Genç bir kızın gergefinde nakışa dönüşmek İplik iplik, ilmik ilmik Sevgi ile dokunmak Dökülen omuzlarına ipek saçlarının Tellerinde çiçek olmak. Bir ananın hasretini içimde duymak. Döktüğü gözyaşlarına evladı için İçine sızmak, tuzu olmak. Akmak yanaklarından süzülürken, Diline dokunmak. Dualarına ortak olmak. Çıplak ayakları değdiği zaman taşlara. Bir kara gözlü çocuğun, Asmasın diye suratını, acısından Yanmasın diye canı Ayağında pabuç olmak. Rengine bürünüp bütün çiçeklerin Alı, moru, pembesi olmak. Kokularını da çalıp. Narin, sevdalı bir beyaz gül olmak. Aldığında eline sevgili İçine dolmak. Bir yolcunun matarasında su, Bir ayrılanın dönecek yolu, Kurak toprakların çağlayan seli. Bir ananın okşayan eli. Görmemek için zalimlikleri, Duymamak anlamamak için bazen, Bencillik dense de buna, Yanmasın diye yüreğim. Bir otogarda, Yersiz yurtsuz, Görebilenlerin baktığı, Yalnız bir deli. |