Ruhum sızlıyor!Keyifsiz bir şekilde kalkıyorum Adımlarımın raddesinde nefeslenirken yol alıyorum Halimin derinliğine nazar ederken hayıflanıp, fakirliğime acıyorum Tam bu vakit gözüme ilişen can Meşakkat içinde mütemadiyen soluklanan bir hicran Nisa kimliğine yabancılaşan, insan dirliğinde mahzunluk yaşayan kan İşte o zaman hüzün kokluyorum Dertlerimin girdabından sıyrılarak nefesler alıyorum Hikmetin serencamına iltica ederek sancıların muştusuna sunuyorum Kim diler ezayı ve ahı girdabı İşaret taşlarında gizlenen kutlu sevdayı ve gülü aşkı Hazan ikliminde fırtınaları serde ten hicranı ve hıçkıran gözyaşlarını Ah cefada saklanan kutlu aşk Sabır cenahında anlamlaşan ve sevdalaşan en yüce hak İhsan birliğinde mutlaklaşan hakikat ve ecrin bereketine aç olan kalk Kim ne derse yorulmadan an Muvazeneye ihtiyaç duymadan hezeyanlarını anlatan Mükellefiyeti hiç anlamayan ve hatta aldırış dahi etmeden rıza arayan Anlam kul içim değil ahenktir Kâinat içinde denkliğine itibar edilen türkü sebeptir İnsan bu itibarla eşreftir ve hakikat adına kulluk eden canı divanedir Sazlardan terennüm edilen haz Dallardan sevdasıyla nasibini bekleyen o eşiz kiraz Masum nefeslerle umuda hasret çekenken suhuletle edilen kutlu niyaz Ey garipleşen hicrani yolcu Ufkun şakaklarından nüksediyor vuslat korkma oku Yıllara sâri sarmalayan sarmaşık misali yılgın halini viranlaştıran tortu Artık acınmak yetmiyor Kim neyi ne kadar biliyor ve hassasiyetle öğretiyor Dikta ettirilen ezberler bir türkü bereketlenmiyor mukallitleştiriyor Mustafa CİLASUN |