Gurur AbidesiI Şık bir hatun ince belli Her sabah vapurla Kadıköy’e geçiyor Günün modasında saçları koyu kızıl Gurur abidesi gibi kalkık bir burun. Kalabalıklar içinde seçiliyor hamfendi Cebinden konuşurken edalı işveli Ağırdan satıyor kendini belli Sesinin damarlarında senfoni gizli. II Erken öğrenmiş ağır gitmeyi Sağlam adımlarla yukarı çıkmayı Sakin ve telaşsız sınıf atlamayı Öğretmişler öğrenmiş oya gibi oymayı. Yoksul bir kız her türlü anlaşılır Biraz sıkıştır çözülüp dağılır Cebinde üç kuruş yüzü asılır Salya far, sümük rimele karışır. Ancak bu kız dosdoğru bulmuş o yolu Tüm asaleti yüzünün ardında saklı Kısa zamanda zenginliğe karışacak Yerküre topuklarından mahrum kalacak. III Bir şeyi anladınız ama hiç bir şey! Ondaki büyü geliyor nereden? Kalkık burnuna ilgiyle bakan Erkek gözlerine zaptu rapt eden. Vapurda ayakta kaldık çok kalabalık İnsanlar bir ona bakıyor alık alık Martı deniz bulut kara vapur kayık balık O camda kendi siluetine hasret bayık! Tüm gözler onda erkek kadın Onun gözleri dudaklarında kalın Kendi içine ha düştü ha düşecek Nefsinin hasretine doyum verecek. IV Vapur camı ses verse bir güzel anlatır Tüm güzelliğin görüntüyü verende olmadığını Aynanın ışığın rengin ve gözlerinde Her şeye bir parça katkı yaptığını. Dinle küçük hanım:Çekici olabilirsin Ama bil ki çokta güzel değilsin Senin tüm bu burun büyütmelerin Alnına allık gözlere sürme çekmelerin. Dinle küçük hanım:para etmez güzellik Bacaklarını saran şu mavi kot olmasa Beş para etmez! Popon yuvarlak Ve hafiften kalkık durmasa! Ama iş ona bunu kim anlatacak!!! FOTOĞRAF: ATA ALBAN |