UTANGAÇ
Bir hüzünden başkaydı gözlerindeki
Sanki bir kaçış, koşarcasına Paylaşılmayan büyük bir acı vardı belli Kocaman bir taş gibi duruyordu yürekte. Durumunu anlatamasa da kendi Gözleri apacık anlatıyordu herşeyi Aşk ne yürek yakan acıymış ki En büyük acıyı bu masuma vermiş Utanan hali, titreyen elleri olmasa o da Açacak kalbini yarine, belki de Delicesine fışkıracak bütün sevgisi yeni bir yıldız kayacak aşkın belirtisi Anlaşılan hayatın deresine bırakmış kendini Kimbilir onu nereye alacak Kimbilir nelerle karşılaşacak Utangaç, masum, o küçük aşık. |