GİRDAP
Hadi çık gel artık karanlıklar içinden
Gönlümdeki aydınlığa. Ben ufkunda güneşler açtırayım, Sen dolunay gibi doğ gecelerde. Ben huzura ereyim mehtabının ışığında; Sen kapkara denizlerde yine gölgene sığın. Ne kelimeler kafidir çıkarmaya gözlerinden gizemi, ne kitaplar dolusu nesirler… gel de açılsın artık hazanım, goncalar güle dönsün. gel ki, ruhumdaki bu yangın büyümeden sönsün. Varlığın bir rüyadır Beni alıp götüren. İçimde kopan tufan Alır gider ümitleri. Bunca koştuğum kalır yanıma kâr; Yazdığım her kelime Beni buhrana sokar… Dilensem alır mıyım bilmem Gözlerinden sevdanı. Yalvarsam ulaşır mı Saltanatına yakarışlarım? Bilmem, Bu ateşlerde Sen mi yanarsın, Yoksa ben mi yanarım? Ben hiç gömülmemiştim Böyle çaresizlik batağına. ruhum vaz geçmiyor mihrabından, pencerenden kaldır artık şu garip örtüleri…. bırak da dolayım gönül kabına, yalnızlık elbiseni soyun da gel, gel ki doyayım mehtabına… nasıl anlatsın bu dil? bu garip yürek nasıl dayansın? ya dinsin ruhumdaki fırtına; ya da bedenim bu ateşte yansın. düştüğüm girdaplardan çıkar, bir damla su uzat kurumuş dudaklarıma, firakımdan ellerin yansın. tükensin efkârım soluklarında umutlar bir başka bahara kalsın..., |
bu garip yürek nasıl dayansın?
ya dinsin ruhumdaki fırtına;
ya da bedenim bu ateşte yansın.
düştüğüm girdaplardan çıkar,
bir damla su uzat
kurumuş dudaklarıma,
firakımdan ellerin yansın.
tükensin efkârım soluklarında
umutlar bir başka bahara kalsın...,
Sonunu güzel bağlamışsınız.Tebrik ediyorum.
Selamlar.