HAYAT, ZEHİR İLE DOLU BİR KADEH...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Mümkün olduğu kadar, hayat kadehine tatlı şerbetler doldurup için...
Geriye gitsem, taa çocukluğuma, Yumuşacık ellerinle sarıp yüzümü, Yine gözlerimden öper miydin baba? Şefkâtle, sevgiyle bakıp yüzüme, Konuşmadan yine sever miydin baba? Büyüdüm, evlendim, bir evim, yuvam... Çocuklarım oldu, sevdiğim. Hayatı, yanlış yerinden tutmuşum; Hiç senin gibi, gözlerimin içine olmadı bakan... Sana hasret iken, sen de terkettin, Gidiverdin dönülmez ufuklara baba! Ben de isterdim sevebilmeyi, Annemin seni sevdiği gibi. Alıcı kuşlar sardı başımı... Didindim... Didindim...Hayat gözyaşı... Ben yoktum artık, sanki yaşamda, Bir kalkandım, çocuklarıma paravana... Olmadı babam... Boşa hep çabam... Baba! bir çift göz vardı, onu sevdim ben... Senin gibi bana içten bakardı... O da sevdi beni, bilirdim, Sevgisi, gözlerinden yaş olup akardı... Kapılmak bir sele, buymuş, anladım... Dağa, taşa, kayaya çarptım, savruldum... Acılar, acıları sürükler gibi, Koca ömür geçti, elimde bir hiç... Hayat; zehir ile dolu bir kadeh, Zehriyle, acısıyla, bir dikişte iç! Hâlenur Kor 20 Haziran 2009 |