BUZDAN ADAMLAR
Sene ikibin dört
Haziran’ın ondördü Üşüyorum. Kavurucu yaz sıcağı gelip çattı, Ben hala üşüyorum. Kış ,bütün bedenimi sarmış sanki Güneşin altında yürürken Vıcık,vıcık terler içerisinde bunalırken Yine de üşüyorum. Garip hayatın,garip çilesi Bu olsa gerek. Etrafımdaki kalabalıklar buzdan heykeller gibi Soğukmu soğuk. Hormon testine tabi tutulsak bir,bir Yapay kollar,bacaklar Yapay gövde ve başlar, Feri kalmamış gözlerde Sinsi bakışlar,yalaka duruşlar. Çıkan sonuç;NEGATİF Düşünce testi,karman çorman İdea’lar bulunamıyor, Sanki mikroskop saklamış onu. Bulgular;Ben-Benim-Benimki, Sonuç,yine negatif. Samimiyet,vefa,güven Mertlik ve tevazu, Arkadaşlık,kardeşlik, Aşk ve sevgi, Kutsallar,evrensel değerler yok. Gizlenmişler sanki... Oksijensiz kaldığımı, Nefes alamadığımı hissediyorum. Bu yüzden titriyor,üşüyorum. Korkuyorum,belki bir gün Yazın sıcağında, Baharda kışta,buz adamlar gibi Donup,duygusuz ve sersefil kalacağımdan Korkuyorum. Üşüyorum tirtir, Korku ve panik Umutlarımın dalgakıranı oldu. Kimbilir bu yaz sıcağında Daha nice üşüyenler var. Ahh...Bir üşüyene rastlasam Yoldaş olsam ona. Sarılırdık birbirimize, Canlar olurduk Besbelli,üşümezdim o zaman. B |