SOYUNMAK ÜZERİNE
SOYUNMAK ÜZERİNE
I vestiyere sorsanız yaptığı kolay iş, vestiyer soyunmayı hiç denememiş. "portmanto" , "gardırop" gibi kelimeleri imla kılavuzuna bakmadan yazabilen kişi sayısı pek azdır. şapkalarını ve paltolarını orada unutanlar, bunlardan olmayabilirler. elbette sanatçılar da soyunabilir fakat sanat için soyunmak olmaz, soyunmak zor bir sanattır. II ben de soyunmaya karar verdim bu akşam, yüküm ağır, havam sıcak. yazmasını iyi bildiğim bir kelimenin önünde soyunsam iyi olacak. -ayna iyi bildiğim bir kelimedir- ilk önce kafamdakileri çıkarmalıyım, iş güç meselelerini attım gitti -oldukça kolay oldu- gelecek kaygım, evhamlarım, gerçekçi düşler, boş hayallerim... ne çok şey takmışım kafama yeni fark ettim. -kafama bir tek şapka takmalıyım- sol üstüme giyinmişim hep giysileri sağ yanım üşümüyor, oysa çıplak. solumdan nefreti attım -oldukça zor oldu- dertleri solumdan attım, emekleri, umutları, nice buna benzer şeyi attım. -bana hep uzak gelmişlerdi- bir tek aşk kaldı üstümde. -posası kaldı bir de- bir aşk ki gönlümü çıkarmam lazım, ölürüm. altımdan sevişmeleri attım, istekleri attım. nice yabancı vücudu çıkarttım. attım. soyundum yani. soyundum tam manasıyla. tüm esvabımı da koydum aynanın önüne. III sen aynadasın sen çok güzelsin. -bu güzel bir şey değil- bütün üstümdekileri çıkardım attım içimdekileri de öyle, sen dışında. aynaya bakıyorum iyi ama ben nerdeyim? |