BU İMİŞ MEĞER
Otuz beş yıl önce bir yaşındaydım
Nüfus kütüğüne yapılmış kaydım Elimle ateşten bir gömlek giydim Sevda dedikleri bu imiş meğer On bir yaşında ateşle oynadım Kor ateşi sakız diye çiğnedim Fokur fokur kazanlarda kaynadım Sevda dedikleri bu imiş meğer Bazen bulanıktım bazen duruldum Bazen kiriş olup yaya gerildim Attığım ok ile kendim vuruldum Sevda dedikleri bu imiş meğer Bile idim severmiydim o yaşta Elimden ne gelir çok sevdim işte Akıl bırakmıyor akıllı başta Sevda dedikleri bu imiş meğer Ne bir gün güldürdü ne sevindirdi Ne teselli verdi ne avundurdu Lav püskürten yanar dağa döndürdü Sevda dedikleri bu imiş meğer Kapı diye pencereden daldırdı Dört yanımdan gençliğime saldırdı Kalbe hüzün gözlere yaş doldurdu Sevda dedikleri bu imiş meğer Çeşitleri vardır bende ki biri Bırakmaz ki başa döneyim geri İpotek altında ömrün her yeri sevda dedikleri bu imiş meğer Mümkün değil ondan saklanılmıyor Giden döner diye beklenilmiyor Ömür tükeniyor eklenilmiyor Sevda dedikleri bu imiş meğer Kiminde az kiminde çok sevdası Kiminin olmamış hiç yok sevdası Sevdanın en hası bir HÂKK Sevdası Sevda dedikleri bu imiş meğer Dipsiz kuyu gibi görünmez dibi ŞENER’İM yaşlandı o halâ sabi Benimle mezara gidecek tabi Sevda dedikleri bu imiş meğer Ahmet ŞENER |
ne deyim ki...
sustum...
sevgilerimle...