Tabut içinde ’hayal ettim’ kendimi Giydim sonra yakasız beyaz gömleğimi Yıkadılar beni,temizlediler... Üzerime yeşil çarşafımı gerdiler..!
Yeniden koydular beni,tabuta..! Bir kalabalık arkada,bir kalabalık altımda Kimi ağlıyor,kimi gülüyor arkamdan, Ruhum onları izliyor tabutumdan....! -Ne yaptığını bilmeden...!
Ve koydular beni en sonunda zafer arabama Selamlıyorum,seveni,sevmeyeni,bırakarak arkamda Yanımda iki kişi tutuyorlar küflü tabutumu...! Bir rüzgar zerresi,havalandırıyor yeşil örtümü..!
Ve yollar çıktı,en sonunda köyümün toprağına Toprağımın üstündeki o yaşlı hana...! Üstünde yosun var,musalla taşının... Ağacın gölgesinde -ne güzel bir portre..!
Kalabalık besmeleyle koydu,beni yosunlu taşa Beş kişi durdu başımda,elleri tabutta..! Dostlar baktı,solmuş yüzüme...! Kimi güldü,kimi üzüldü halime, -Sanki ben değildim ’o’..!
Biraz zaman geçti ve vakit geldi... İkindi okundu,taşta ilk ve son kez... Namaz kılındı,bekledim musallada tabutumu, -Sanki ben değildim ’o’..!
Ruhum sabırsızlandı,bir an... Vermek istedi hesabını hemen o an! Ve Allahu ekber denildi, Önde tabutum,arkamda hoca ve halk... Tabuttaki bana niyet edildi..!
Ruhum bir gökte bir yerde...! Namazını uzak bir köşeden izlemekte... Namazda bitti,yapıştı bölük tabutuma...! Ve artık sona gelindi...!
İki kişi atladı,yatacağım mekana Ve bedenimi indirdiler,yavaşca oraya, Önce başımı sonra ayağımı çözdüler..! Dualarla üzerime tahtaları çektiler... Burası ne kadar da soğuk..!
Son tahtayı koymadan girdim kabrime, Dinledim karanlıktan,kazma kürek sesini.. Dinledim,amin amin diye inleyen dilleri Ve bir sessizlik çöktü üzerime..!
Anladım ki! kimseler kalmamıştı ortalıkta...! Biraz bekledim! belki bir belki iki nefes Ve bir yerden bir ses geldi..! Ruhum hemen yanımda ki cesede girdi!
Panikten vurdum başımı tavana..! İşte anladım öldüğümü en sonunda..! Ve melekler geldi,sınav başladı...! ! ! ! Kabir içinde hayal ettim kendimi...! ! !
2. ’kabirden sonra ikinci kısım’
Ve melekler geldi sınav başladı! ! ! Kabir içinde hayal ettim kendimi Korktum ne oluyor dedim yahu? İşte ölmüştük! karşımdaydı hakikat
Bir portre çizdiler bana Adı süregelen azaptı Bir film izlettiler bana Adı yapmış olduğum günahdı
Ve dakka dakka çekiyordum çilemi Ben haketmiştim bu ağır köteği Ve ruh kalk! ruh uyan! ruh azap! Yıllarım geçecekti,hep böyle ziyan
Kabrim sıkıştırdı,hep bir yerden Çiyanlar ısırdı,gözlerimin bebeğinden Dilim lal’dı,söyleyemedim,içimden Talan olmuştu bana Bekledim ne yapacağımı bilmeden
Ve ömür sonrası ömrüm çileydi artık Ateşte başım pişmiş pirketti artık Ölmek olmazdı,ölüm kolaydı artık Zamanım geçmedi,cehennemde nefes aldık
Ve ben dirildim bir gün,şa-şa kaldım Üzerim çıplak! koştum yada kaçtım bir anlık Döndüm dolaştım yollar hep ’o’na çıktı Buradan kaçmak anladım ki -imkansızdı!
İzledim hayatımı, Yaşadığım onca rezilliği Hayatta emmişim meğer Günahtan bir emziği
Ve bir el yapıştı yakama -Hadi gidiyoruz oraya,kaçamassın dedi! Allahım! bu ne acı! bu ne azap! Desemde duyulmadı,dualarım tezat!
Umutsuz umutsuz attılar beni, Renksiz güneşe Rengi yoktu ölümün! Sonu yoktu bugünün
Bir ölüm portresi idi bu çizgi Bu oyunun azrailsiz son perdesi Bir ziyan öyküsüydü kimbilir! Kimbilir yine tüküremedim Kendi kendime
Ve renksizler geldi kapılar açıldı -bağırdım bağırdım - Ama sesimi kimseler duymadı Ve ateşe girdim,azap başladı Ve ruh kalk! ruh uyan! ruh azap!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÖLÜM PORTRESİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖLÜM PORTRESİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.