DÜ(Ö)ŞLERE GÖMÜYORUM KENDİMİ
sahipsiz denizlerde ölü balıklar avlıyorum
sahipsizliğine öpecek kadar yaklaşıyorum. dudaklarımdaki hangi öpüş sahibinin sesiydi kıvrımlarını sessizlikle kavrayan aşk delirmiş bir mavilikte dudağımı arayan dudaklar kadife yapraklarında şizofren bahçenin sahipsizlikten kamaşan dudaklar ağlıyor ayrılığa itirazlı... sözcüklere ömür biçiyorum nefesleri sayarken dudaklarını teslim ediyorum kendime Dudaklarımda acının mor tadı bir ok gibi ışıklı. uyuyakalmış yalnızlığına kulaç atıyorum derinliklerinde mavi gürültülerle açtın tenimde saçlarının sedirine oturup ilkyaz meyveleri tattım dudaklarında tenimde yüzyılların yalnızlığı. benim yazgımı dudakların yazsın... yarın bayram şeker tadında gezmeye çıkacağım teninde dudaklarından öpeceğim... eğildim sana öldüren kıvrımlarına hoş geldin ,dedin ne zamandır? denize daldığından beri,dedin yine de sevgili melekleri bekletme çünkü seni kendime teslim ediyorum... |
Yok kalsın ben yorum yapmayayım, sadece dudaklarım ağlasın.
/Kutlar Kalimera, bir daha gelmek üzere/