DELİ GÖNÜL
Şu dünyaya geldim, hak öleceğim
Şimdiden günleri, say deli gönül Yıllarım tükendi, yok güleceğim Ağlama boşuna, vay deli gönül Sarardı gül yüzüm, gazele döndü Şaşırdım yolumu, acep ne yöndü Gözlerim görmüyor, ışığım söndü Güneş gibi olmaz, ay deli gönül Ayrılıktan yana, nasibim aldım Çuluma oturdum, sazımı çaldım Varlıktan yokluktan, sınıfta kaldım Bizlere düşmüyor, pay deli gönül Gençliğim kuş gibi, elimden uçtu Sevdiğimle bana, yaşamak suçtu Nazlı yârim benden, ayrıldı göçtü Boşuna bekledin, hay deli gönül Huzur taşlarıyla, duvar örmedim Ben huzuru düşte, bile görmedim İşte gidiyorum, adres sormadım Yolculuk göründü, bay deli gönül Yalnızlık taş gibi, bağrım eziyor Şaşkın gönül diyar, diyar geziyor Selamsız kullardan, canım beziyor Sen dost selamını, yay deli gönül Aşık oldum yâre, gönül bağladım Muradım olmadı, yürek dağladım Coşkun sular gibi, coştum çağladım Irmak olamadın, çay deli gönül Ayrılıkla yokluk, beni bitirdi Deli gönül gayri, aklın yitirdi Son durağa beni, dertler getirdi Trenden ayrıldı, ray deli gönül Bu akşam sazımla, kaldım baş başa Derdimi dinledi, dost sarı paşa Dedi ‘Sırrın açma, her dağa taşa’ Ne doğru söylüyor, duy deli gönül Üç günlük dünyada, ağılar yuttum Nasıl gülünürdü, bilmem unuttum Yıllarca kendimi, boşa avuttum Hayırsızmış senin, soy deli gönül Gönül bu dünyadan, bir haz almadı Gayri dizlerimde, derman kalmadı Yokluktan başkası, kapım çalmadı Sende acılarla, doy deli gönül Tükenmiyor benim, derdim kederim Çile çekmek imiş, benim kaderim Deli gönül der ki, ‘Dosta giderim’ Mezara canını, koy deli gönül Zeki Tombul halin, nasıl olacak Mahşerde kul kulu, elbet bulacak Dökülen çanaklar, burda dolacak İnşallah çekmezsin, oy deli gönül ZEKİ TOMBUL |
Çile çekmek imiş, benim kaderim
Deli gönül der ki, ‘Dosta giderim’
Mezara canını, koy deli gönül
Baştan sona şahane,
Şiir yazmak bahane.
Ziyaret edilmez mi,
Huzur verir bu hane.