Şiir aşka bulanmış, hasretle yanmış... Türkülerin adı geçiyor, kardeşliğin tadı geliyor. Somutla soyut dans ediyor. Kaleminize, hissinize sağlık..

biz kokan dizeler değil tabiki.
bize yabancı bir koku var sayfada ama bu güzel değil demek değil.
tıpkı edgar allen poo nun anabellesini okurken nasıl zevk alıyorsam aynı zevki dizerdede aldım.
ama biliyorusunuz bu tporakların kalemleri bir farklı kokar güzeli ve çirkini ile.
kutluyorum arkadaşım selam ile.

sessiz gidişlere seranat,
ahh Rosa ,Suskunluğun bir Tren sonrası ayrılık düdüğü Şimdi.Birileri her zaman şiir yazacak ,tıpkı sarmal bir yay gibi.
içtenliğiniz daim olsun.

bana çok şey ifade ediyor bu şiir......
kocaman yüreğine sağlık.....
ah o türküler yok mu...yalansız....
ve bende öksüzüm şimdi........

saygı ve sevgimle.......:)

selam olsun saygılarımla

sezai karakoç un mona rosa sını tadımladım...tebrikler...

Sevginin sessiz söylencesini öyle güzel betimlemişsiniz ki. Yüreğinize sağlık .
Selam ve saygılarımla

Böyle şiire ne denir.....İnsanı alıp götürüyor. Yersiz eleştiriyi asla haketmiyor! kaleminiz daim olsun,yüreğinize sağlık.

tebrikler. çok güzel bir Şiir....

yazilan siirin adi mona lisa idi animsadigim kadariyle , iksinin arasinda Ahmet ile Mehmet kadar fark var. Bu adi secmeme neden ise bu adi cok siirsel buluyorum. Zahmete gelince Nazim Seyh Bedrettin Destanini yazdi ,arkasindan Hilmi Yavuz da yazdi .Sonra sizin yazdiginiz iki isim benimki ise tek bir sözcükden olusan isim, yaptiginiz elestirilerin ayagi yere bassin lütfen

çok güzel bir şiir.. baştan sona.. her dizesi ile..
tebrik ederim..

saygılar..

Bir ses duydum sanki.Avrupa yeniden giyinmiş vicdanını.
Lilimarlen Türküsü bütün çığların düşeceği bilinerek yeniden haykırılıyor.Ve Necati Siyahkanın '' Nasılki bir ana ceylan içten vurulmuş yavrusuna yanıyorsa ve nasılki teksaslı bir kız istanbulda ölen sevgilisini kongoda arıyorsa işte ben de seni böylesine gece demeden gündüz demeden bastığın her karış toprağı parmak parmak kokladığın bir demet çiçeği yaprak yaprak dolaşarak bir gün benda seni aramaya çıkacağım nataşa...) soluksuz akan çığlığı kulaklarıma tekrar konuk oluyor.

Hani Anna Segras'ın Ölüler Genç Kalır adlı romanında geçen bir bölüm vardır ya; '' Kral ordusunda komutanken öldürdüğü bir Polonyalının oğlu yıllar sonra Alman iç savaşında ve komutanın yaşlılığında çıkar karşısına.Adam gözlerine inanamaz.Kendi kendine mırıldanır,ölüleri genç kalıyor bunların,diyerek.

Ölüleri genç kılacak şiirler yazıyor maviart.
Yüreğinin mavi derinliğine fırlattığı her hüzün,hayatı toparlamamıza imkan veren bir şiirle dönüyor kıyıya.

Şairine selam.


Vahdettin Yılmaz tarafından 4/21/2007 1:16:18 AM zamanında düzenlenmiştir.

Aaaah rosa, yalnızlığım hala avuçlarında...
Şiir bitmesin istedim.Bir dize de ben ekledim.
Kutlarım,sevgili maviart.Yüreğine sağlık.

"Ah ayrilik..Ayrilik...
Yaman ayrilik..."
Birden bu sarki döküldü dilimden siirinizi okuduktan sonra,
Hasret kokan harika dizeler...
Yüreginize saglik sevgili sair,
Saygi ve sevgilerimle...

Setenay..

Ahh Rosa
Birgün gideceğini
ne söyledin
ne de sezdirdin
Belki ellerin söylemeye çalıştı
Ama ben,
....ellerin dilinden anlamamki
***********
Kutlarım başarılı şairi
Çok güzeldi dizeleri
Bırakmayın elden kaleminizi


A.MESNEVİ tarafından 4/21/2007 12:40:35 AM zamanında düzenlenmiştir.

tebrikler.........

Lal şarapta demlerdik günahı
Gecelerimiz cennetti
Ve düşlerimiz soğumadan
güneşi karşılardık sabahları
...

Ahh Rosa
Birgün gideceğini
ne söyledin
ne de sezdirdin
Belki ellerin söylemeye çalıştı
Ama ben,
....ellerin dilinden anlamamki

Bu şiirden kopamıyor insan
Kutlarım