Diz çöktüğüm yüreğinin önünde.Baygın yürüyüşlü bir ihtiyar sıfatını, Örselerken yaş/ım, Eğmedim başımı yüreğine eğdiğim kadar. Ne hükümdar kılıklı soytarılar gördüm ben, Nesin sen, Hala anlamadım… Sen yok dedim mi varları yok ettim, Var dediğinde tanrı kesildim.. Nesin sen.. Ben ki cihanı parmağında oynatacak yiğit, Elinde oyuncağın oldum.. Bir yüreğime bakıyorum birde sıfatıma, Ne idim ne oldum.. Gel dediğinde yürümeye korkarım, Adımlarımla kavgalarım olur, koşarım. Adımı rüyamda dahi fısıldasan, Ben sana amade, Ölüm uykularında olsam da fırlarım. Gül Cemalin düştüğünde aklıma, Güneşi buz keserken görürüm. Ayı ağlar,yıldızları kayarken görürüm, Sen onlardan daha güzelsin ya. Ve ben kendimi sende düşündüğümde, Anlarım ki benden gayrisi yalan. Gök yalan ,yer yalan. Sensiz bir tek nefes haram. Düştün gönlüme sen Tanrı bir dünya yarattı. İçine bin arınmış mutluluk, Bembeyaz bir sen kattı. Tek tanrılı bir evren, İçine de bir melek senden. Bende amade bir kul. Sen sus, Sen sus/ma Gözlerin yeter, Sözlerin,gül bakışın yeter. Ben sana tapık,ben sana yanık. Diz çöktüm yüreğine, Hem yaşama hem ölüme değer... |
Tanrı bir dünya yarattı.
İçine bin arınmış mutluluk,
Bembeyaz bir sen kattı
Kutluyorum...