sen...
sen;
adını hiç bilmediğim bir yabancısın, nerden gelir nereye gidersin bilmem, ya da en son nerde oturup da sıcak bir bardak çay içtin... en son hangi gazeteyi alıp okudun; kimle sohbet ettin... sen; toprağına hiç basmadığımı uzak bir ülkesin ne dilini bilirim, ne yolunu yordamını! kimler nefes alır sınırlarında bilmem, ya da hangi şehir başkentin; en son kimle savaş verdin bilemem... sen; satır aralarında kalıp da hiç okuyamadığım şiirler gibisin bana! tükenmeden yazıp durduğum bir masalın kötü kahramanını oynuyor, oysa hep senle bitiyor sonu masalın... rüyalarımın en derinlerindesin adeta; terler içinde korkuyla uyanıp sevinçle koyuyorum başımı yastığa... kimsin nesin bilmiyorum; seni tanımıyorum da! sen tanımadığım,tanımlayamadığımsın! |