FISILTI
FISILTI
bir fısıltı kulağımı tırmalarken denizlerin o dalgaları sahili kemirir durur bazen de bir buse kondurur o dalgalar kum tanelerine ben karanlıkta kulağımdaki fısıltı birlikte aynı müziği dinliyorum tekrar tekrar o kulağımdaki fısıltı müziği bastırdıkça diyafram doldukça doluyor nefesimle duygusallık hücrelerim teker teker denizin, kumun içindeki taşları içine alıp yok ettiği gibi yok oluyor ve neden diye soruyorum yine kendime nedenin yerine yazacak çok şey varken boş olan duygularımın virüs kapmış yanlarını yazıyorum bitiriyor virüs yiyor maneviyetımı akacağı yerde teker teker eriyor gözlerimin damlaları buhar olup gidiyor boşluğa yine neden ama nedir bu neden nedir nedir diye soruyorum kendi kendime sadece fısıltı kalıyor nedirin sonunda kararan umutların son damlası belki de çöküşün sonundaki toz duman gibi karın topraktaki mikrobu barındırmaması belki de belki de yanardağın feryadı kara bulutun ağıtı iki dağın arasındaki ikilemidir belki de belki de diyip düşünüyorum sadece tekrar tekrar dinlediğim o müzikle birlikte kulağımdaki fısıltıyı |