İstanbul'da Bekliyorum
Gün, her sabah daha zor geliyor.
Bir ayrılık türküsü aslında benimkisi Annemden ayrılalı daha kaç gün oldu ki, Özlüyorum işte, kızmasını, bağırmasını Zorluklarla pişiyorum bu gurbet elde. Gurbet gurbet dedikleri kaç adım yol ki? Her demlediğim çayda, çocukluğumu özlüyorum. Her film beni anlatıyor sanki. Yüreğim, ona her şeyi sığdırmaya çalışıyorum, Bilmesem de sevgiyi, tatmamış olsam da aşkı, Acılarla da insan pişermiş piştim. Yandım, kül oldum buralarda Bildin mi, duydun mu? Zeytin gözlüm.. Bütün İstanbul üstüme üstüme geliyor Ben kaçtıkça, o kovalıyor sanki Sen geliyorsun aklıma. Bir soluk almadan daha Akşam oluyor Sultan Ahmet’te Bir koşu iniyorum Eminönü’ne Gemiden inenlere bakıyorum. Biri de sen olur musun diye Kaç gemi gelip gidiyor, Ben bekliyorum rıhtımda yine Sen geleceksin, seni bana getirecek Günün birinde bu iskele diye. Vakit tamam, gün döndü yine Akşamın ayazı çıktı, Lambalar yanıyor, sönüyor Kalbim kıpır kıpır, Ana kuzusuyum daha Sen bilmesen de Bekliyorum işte İstanbul’un bir köşesinde Sen geleceksin diye… |
kaleminiz hiç susmasın saygılar hocam...