İSTANBUL
Düştüm gurbet yoluna
İşte geldim istanbul elindeyim Pişman ettin beni doğduğuma Kaçacak yerin yok peşindeyim AH be köyüm ne güzeldi soğuk toprakların Lastık ten ayakkabı; soğuk toprak doldukça içine Çamurlanırdı sabah giydiğim çoraplarım Serin ırmak, derelerde gezdikçe Sen istanbul basacağım toprağın yok Her yer betondan taş Canımdan başkada alacağın yok Kalmadı gözümde bile yaş Topraktan çıkan binbir çeşit çiçek yemyeşil çayır Ne güzel kokardı unutamam geçsede asır Utanırım gelemem gelsemde gezemem Gezdiğim çıplak ayaklarım şimdi nasır BİRGÜN GELECEĞİM ELBET SAMSUN’UM SANA DÖNECEĞİM YOK BAŞKA UMUDUM İSTANBULDA AŞK SENİN GİBİ DEĞİL PARAMPARÇA OLDU BURALARDA GURURUM |