MUM DONANMASIDinle de bak gökleri, duyduğun tekbir sesi, Bu esen rüzgar değil, erenlerin nefesi... İstanbul çevresinde, şanlı muhasarada, Son gecede müthiş bir taktik vardı sırada; Madem ki fetih için gelmişti şanlı asker, Aynen yapılmalıydı ne yapmışsa Peygamber... Kutlu Ordu Mekke’ye girmezden hemen önce Asker binlerce ateş yakmıştı tam o gece... Fatih buyurdu ki: .............................-Mum donanması yapıla! Meşale, kandil, ateş, fener yakın, yığınla! İstanbul gün gibi her yandan aydınlatıldı, Tekbir sesleri ile her taraf çınlatıldı. Dev toplar atıyordu gülle üstüne gülle, Köhne Bizans yiyordu sille üstüne sille... Köslerin sesi ile zonkluyordu şakaklar. Dehşetten titriyordu şehirdeki sokaklar... Mazgalların arkası sanırsın panik yeri, Korku esir almıştı o şaşkın askerleri. Mucize beklenirdi ta asırlardan beri, Düşünün kutlu sözü ve Yüce Peygamberi; (((Tekbirlerle fetholur, İstanbul ve Arz-ı Rum, Bu olmadan kıyamet asla kopmaz diyorum.))) Yüce Resul’ü haklı çıkarıyordu zaman Arif olan herkes bu gerçeği gördü o an.... Ayasofya’ya aktı bir ışık şelalesi, Hiç olmamıştı bundan önceleri böylesi. Zafere bir işaret sayıldı parlak ışık Düşmanlar tam şoktaydı ve akıllar karışık. Işıklar söndürüldü, tam da gece yarısı Karanlık ve sessizlik hakim bundan gerisi. Böylesi de başka bir dehşet tablosu oldu, Bizans’ta ise moral sıfırlandı mahvoldu. Artık o sabah meyve gelmişti olgun hale, Yıkık surlar hazırdı şehre girecek sele. Zaferin ön şartıdır herkesin inanması, Bunu sağladı işte, o gün (mum donanması) www.ekremsama.com |
kaleminiz daim olsun saygılar hocam...