Ruhum hangi vakti bekler, sessizce sual eder!Öncelikle Hilkatini zorlayan Marazlardan uzaklaşırdım Kuvvetin Sahibine anlık kaygılarımı Teslim ederek daha yakınlaşırdım Yozluğun Veya rekabete muhalif Solgunluğu kalbimde tutmazdım Halimi kuşatan Dertleri, ziyadesine gark Ederek hamdın kapısını aralardım Nebatat Ve hayvanatın devranında Aklın vuzuhunda ötelere doğru uzanırdım Dağların, Ovaların, akan coşkulu suların Dirliğinde nefeslenmeyi çok arzulardım Musikide Sazların perdelerinden sudur Eden tambur ve neyi bağrıma yatırırdım Umudun Pençesinden düşlerin perdesini Açarak, yalın havanın kanatlarında uçardım Sol yanımı bağlar Sağ yanımdan akan gözyaşlarımın Serencamını sayfalara anlatarak yazardım Aşkı kanaatle, Sabrı dirayetle, azmi hilmin Yumuşaklığıyla yoğurur ölümde yaşardım… Mustafa Cilasun |