bir çocuk tekerlemesi...
Yüreğimi umudun çayırlarına bırakıp
Koyuvermişim kendimi uçsuz bucaksız yalnızlık tarlalarına Her yağmurda yeşeren umudumu Tarla fareleri gibi kemirmiş korkularım Ve sen kaybolmuş sayfalarıyla eski bir günlüğün Kurşun kalem izleri gibi kaldın alınyazımda! Sorularım oldu her dakika her saniye Cevaplarını ise yıllarca bulamadım… Kapkara gecelerin kırmızı tedirginliklerini Beyaz düşlerle geçiştirmeye çalışıp Gerçek grileri görmezden geldim her seferinde, Adını her duyduğum şarkıda notalarını şaşırıp Farklı sesler yarattım kendimce! Ve sen şimdi güneşin yaktığı ama hiç ısıtmadığı bu şehirde benimlesin hala, Ancak ne sen bana dokunabiliyorsun Ne de ben seni hatırlıyorum gerçek anlamda… Tükenmiş tükenmez kalemlerin Zayıf izlerle çizdiği birkaç resimiz geriye kalan Ardından koşup da yorulacak hayallerimiz de yok üstelik! Yitip gitmiş bir gelecek Ve silinmiş birkaç güzel anı var hala gömleğimin cebinde Bir de yağmur yağıyor deli gibi Ve benim şemsiyem de yok yanımda! Kalan birkaç güzel anıyı Birkaç damla yağmurdan korumak için sığınıyorum kuytulara Kimsesiz birkaç sevda duruyor başucumda Ve gülüyorlar bana umarsızca; Geri dönüp de kaçmaya çalışsam ıslatır diye korkuyorum yağmurlar Kalan birkaç satır şiirimi… Dedim ya; İsmini hatırlayamadığım ufak bir çocuk tekerlemesisin şimdi Mırıldanırken basitçe gülümsediğim, Ancak ne sen görüyorsun gülüşlerimi Ne ben inanıyorum dudaklarımın aldığı bu komik hallere! Sende sorma beni Ve git gidebildiğin kadar uzağa ne olur… Bak unuttum ben seni işte! Unuttum inan tüm güzel anları Tüm paylaşılanları, Hiç yoklarmış gibi kaldırıp attım Çöp tenekesine! Sabah gelir alır çöpçüler diye uyumadan bekliyorum Pencere önlerinde… |