ATIŞ POLİGONU -2-
Geçtiğimiz bayram… Nisan ayında
Kanalların hepsi canlı yayında Flaş!... Flaş!... deyip bir haber geçti.. AZ SONRA.. öğrendik detayını da.. “En yüksek bina 42 kattı Oraya çıkarak kalbini attı” “Çok iyi atıştı” dedim ilk önce, Sonra kahkahalarla gülmüştüm.. Çok zaman geçmedi aradan Ben de üç metre yüksekten düştüm. Kalp, kırk ikinci kattan atıldı ya Esen rüzgardan olacak Gözyaşları kupkuruydu Ben üç metre yüksekten düştüm, Ama her akşam gözlerimdeki Kırkiki ndi yağmuruydu. Kırk ikinci kattan attı kalbini Sanki atıcılıkta kıracağı dünya rekoruydu Trübünde şakşakcılar.. Yeri göğü inletti alkış sesleri Ve mutluluktan koltuğu kabaranlar Patlattı ard-arda havai fişekleri Ben üç metre yüksekten düştüm Düşünce bende kırdım çanak-çömlekleri Ve şimdi yanımdan ayrıramadığım parçam: Koltuğumda koltuk değnekleri.. Attı ya kırk ikinci kattan kalbini Artık arabesk filmindeki gibi Birazdan sapasağlam olur. Buraya atsa da kalbini Kendini başka bir şehirde bulur. Dilinin taşıyamadığı bir isim varsa O da yalanlar içinde unutulur. Yalanları, yılanları Hamları, çiğleri, Boşu boşuna yananları alın başımdan Bana sevdanın közünde pişeni getirin… ………………………. Dört soytarı ne bilsin hal-i derunum Bana üç metre yüksekten düşeni getirin!... |