EY SAMED-Ü LEM-YEZEL !
Şu yalancı dünyanın, vefası var neyinde?
Hani kim murad almış, kim ki sürmüş sefasın? Çile, yokluk, ıstırap, çıkmış Kaf’ın boyuna; Ehl-i namus olana, yüklüyor hep cefasın! Sabır, şükür yinede, her hal şartta Rabbime, Nimet külfet farketmez, dahi dertte Rabbime, Sonsuz bir itaat var, kuşta, kurtta Rabbime; Bizede nasip etsin, layıkıyla ifasın! Namert köprülerinden, yol geçtirme Allah’ım, Kerih olan hallerden, hal seçtirme Allah’ım, Muhannete kul etme, el açtırma Allah’ım; Lütfet atalım derhal, sırttan mihnet küfesin! Sensin bilen; Ön, ardı, nur ver sönmesin özüm, Helalinden lütfeyle, gayra dönmesin gözüm, Bilmeden kul hakkına, cehlle banmasın sözüm; Zanla mü’min kulların, yedittirme cifesin! Cahiliye üzere, geçti ömrümün çoğu, Asılsız çoğu lafım, şöyle bak hepsi koğu! Şimdi kambur sırtımda, kocaman vebal dağı, Gafletle suç işledim, nasip etme defasın! Yarattığın ne varsa, hepsi has, hepsi güzel, Adem menfeatine, hepsi kudretten özel, Ozan İlo çok nadim, Ey Samed-ü Lem-Yezel; Ağır bastır bargahta, bu acizin kefesin! 22.04.2009/18.01 |
Hani kim murad almış, kim ki sürmüş sefasın?
Çile, yokluk, ıstırap, çıkmış Kaf’ın boyuna;
Ehl-i namus olana, yüklüyor hep cefasın!
Dört dörtlük bir didaktik şiirdi. Tebrik ediyorum. Selamlar, saygılar.