Bereket Sevgi Ve Aşka
günlerimi adıyorum sana
gecelerimi adıyorum istekle sen ruhumun sen duygularımın sen bedenimin her zerresindesin seni her şekilde düşlüyorum; bir ağacın gölgesinde uzanmışken, yarı uyanık yarı uykulu güneşe bakışını.... seni seyrediyorum senin o duruşunla feyz alıyor yüreğim ve bedenim... sağa sola dönerken yayvan gelen kalçalarını, ve yan yattığında göğüslerini... ki göğüs uçlarında güneşi emziriyorsun kurumuş dudaklarının yalarken kenarlarını içim arzuyla doluyor.... tutup elinde kaldırıyorum gölgeden bir dere kenarına iniyoruz... tenhalıklarda kurumuş dudakların dudaklarımla ıslanıyor... avucumdan soğuk bir can suyu sunarken yüreğimle arzuyla dolu gözlerin değiyor gözlerime... ve tenhalığında mekanın buluşuyor yıllara özlem dağıtan tenlerimiz... sere serpe uzanıyoruz toprağa toprak ateş, toprak yangın yeri, toprak kuru, toprak çakıllı... sarmaş dolaş olmuşuz kollarımız ve bacaklarımızla kerpiç evin çatısı toprak lo geçiyor üzerinden... dudaklarımız şerbet emiyor dillerimizden dönüşlerinde lo gibi geçiyorsun üzerimden öpülesi kadar yumuşak tenin... tüm benliğimizle hissediyoruz birbirimizi..... tohum ekiyoruz toprağa sere serpe... saban iş başında tarla dere kenarında ağaçlıklı ve tenha ve de ıssız suluyorum kanallardan akan suyla çorak toprak emiyor suyu... yaz sıcak kurak kalmış yıllarca toprak suladıkça her damlasını verim verircesine emiyor bir damlası bile gitmiyor boşa.. akıyorum kanalda bir can suyu toprağa sarılıyor tüm beden toprak doyumsuz; emiyor suyu suladıkça,kurudukça suluyor suluyorum dudaklarımla, ellerimle ruhumla sevdikçe sevildikçe... açız doyumsuzca bereket sevgi ve aşka Filtresiz sanat edebiyat dergisi 2022 sayı 4 cemal karsavran |