AY... DOLUNAY
Ay... dolunay,
Bir başımayım karşısında, Düşünüyorum. Yalnızlık yılan gibi dolanıyor ayaklarıma, Üşüyorum. Efkârım ellerimde kelepçe, Hüküm giyiyorum. Tutukluyum ben yine bu gece, Tutuğum. Yârin yokluğu bir kurşun gibi ağır Vurulmuşum. Yarasıyla öylece duruyor kalbimde, Ay... dolunay, Yapayalnızım. Ağlıyorum. Avuçlarımdan kayıp gidiyor aşk, Yitiyorum. Sana söyleyecek çok sözüm vardı, Susuyorum. Seni benden alan her şeye karşı, Kinimi kusuyorum. Yokluğun dirhem dirhem azaltıyor beni, Tükeniyorum. Ay... dolunay, Ağustosböceği şarkısını söylüyor. Dinliyorum. Yokluğunun teline vurup türkünü sazımda, Çalıyorum. Seni ezberletiyorum mısra mısra, Şiirini okutuyorum. İçimdeki dağlardan yankılanıyor sesim, Seni seviyorum. Ay... dolunay, Döküyorum içimi ona, Dertleşiyorum. Atıp ruhumu boş sokaklara, Seni arıyorum. Sevdiğimi söylüyorum yıldızlara, Yıldızımda duruyorum. Kokunu getiren rüzgârlardan, Seni soruyorum. Ve bir ateş gibi düşüyorsun içime, Yanıyorum. Ay... dolunay, Kara gözlerimdeki uzun bakışlarla, Hayalini izliyorum. Senli olan düş dalışlarında, Vurgun yiyorum. Uzaklarda gizlediğin ruhunla, Seni özlüyorum. Burnumda tütüyorsun ruhum, Yollarını gözlüyorum. Sol yanımda bir sızıntı var bu gece, Aşkın merhemini sürüyorum. Sorgu sual etmeden sevdayı, Seni yaşıyorum. Kızıla boyanmış düşlerde, Sen susuyorsun. Ben ağlıyorum. Ay dolunay... Dile geldi... Aşkı ondan dinliyorum. Bana anlatıyor seni... Seni yaşıyorum. BAKİ EVKARALI |
Ayrıca sesin şiir için biçilmiş kaftan dost
saygılarımla