Yaşamak
Bir yıldız var her akşam,tam kalbimi deliyor.
Ölmeden günahlarım gözümün önüne geliyor. Bir fatiha yazılsın mezarımın taşına. Sen acırsın Allahım sen gözümün yaşına. Son ziyaret yerimiz o mezar denen saha... Kaç gün ömrüm var bilmem,kaç gün ömrüm var daha. Yaşım henüz genç ama gönlüm pek ihtiyardır. Ah bu gönül ölürse en büyük mezar dardır. Sesi çıkar mı sanki teli kopmuş bir sazın. Derdim saymaya yetmez en uzun günü yazın. Dertlerimin bir ucu taa arşa kadar varır. Sanki bir güneş olup ufuklarda kızarır. Görünüşe bakıpta bende talih arama. Dünyada çoktur gelip,bıçak süren yarama. Zararı yok dünyada dermanı bulunmasın. Sebebi vardır elbet her gönüldeki yasın. İşte güneş batınca gök yüzüde karardı.. Yaz mevsimi geçince yeşillerde sarardı. Sanki nedir yeşille,bu gecenin günahı... Ya şu masum yetimin yalvaran masum ahı... Bırak artık bunları daha derinden açma. Çekecek çilen varmış kurtulamazsın kaçma. Ben de bilemem niçin,dertliyim ben bu kadar. Acısız gün görmeyen bir gönülde bende var. Ümidim yoktur artık ne dünden,ne yarından. Bir evim olsun yeter küçüğünden,darından. Tarlaları sürülür,buğdayları ekilir. Çilesi,ıstırabı her nedense çekilir. Buna inanmak için şöyle bir etrafa bak. Acılarıyla tatlı bir büyük sır yaşamak... (07. 05.1956) |