hayata veda...
Neresi olduğunu bilmediğim soğuk karanlık bir yerdeyim, haykırmak istiyorum ama kime!
Biri bana nerde olduğumu söylesin. Sanki yer altında bir zindan gibi, pencerem bile yok demir parmaklıkların önünde bir koridor. Belirsiz bir esinti var nerden geldiğini bilmediğim. Ne olur rüzgâr biraz sıcak es. Dedim ya soğuk burası üşüyorum, sıcak yüreğinle sarıl ısıt beni, peki ne oldu da buradayım ne yaptım bilmiyorum, Sucum ne onu da bilmiyorum. Birilerini arıyor gözlerim bu zindanda, yüreğim tek kelimeyi durmaksızın haykırıyor GARDİYAN. Peki, kim duyuyor beni, dudaklarım mühürlü ses yok. Yüreğimde fırtınalar kopsada dudaklarım sessiz isyansız, zindan zannettiğim mekânda bedenim kimsesiz, Belki anlattıklarım anlamsız sözcükler kifayetsiz, Hayata elvedalar yetersiz. Ulu Hâkim duruşma günüm geldi saatimi dolduruyorum, Bak dosyama kes cezamı kir kalemi bekliyorum Hala bu zindandayım üşüyorum. Elveda sevdiklerim ben gidiyorum. |
Peki, kim duyuyor beni, dudaklarım mühürlü ses yok.
Yüreğimde fırtınalar kopsada dudaklarım sessiz isyansız, zindan zannettiğim mekânda bedenim kimsesiz,
Belki anlattıklarım anlamsız sözcükler kifayetsiz,
Hayata elvedalar yetersiz.
hislerin ifadesi kolay değil bunu biliyorum ,şiiriniz her yönüyle çok içten ve de çok anlamlı kaleminiz susmasın esen kalın...