ESKİ ÇAMLAR…Boyları göğe erecekmiş gibi, Rüzgârlara göğüs gerecekmiş gibi Toprağından alıp besini uzardılar… Her yöne dal budak salarlar, Yemyeşil olurlar, Adeta destan yazardılar… Bulundukları alanların süsü, Tomurcuğu, gülüydüler Heybetli heybetli bakan… Yağmur yağsa onlara, Güneş doğsa onlara yönelirdi ilkin; Canlıydılar yeşilin her tonuyla… Zaman değişti, İnsanlar azgınlaştı, Her biri yok oldu, Birer, ikişer katillerin baltasıyla… Zamanla kimisi kamelya oldu, Altında semaver çayı içilen Ooooooooooh denerek… Kimisi tahta, kereste olduğu için; Çürümeye terk edildi bir kümeste… Şimdi onlardan kalan, Hafızanın almayacağı, Duyanların anlamayacağı, Şu talihsiz sözle kulaklar doldu; “Eski çamlar bardak oldu” İbrahim TAŞ |
Tabiata ve ağaca verdiğin değer için, şair yüreğini kutluyorum selamlar.