DUYMUYORSUN
seni anlatıyorum aslında sen bilmiyorsun
yazdığımda okuduğumda yaşadığımda duymuyorsun kayaya vuran dalga sesinde sana sesleniyorum uzaktan geçen gemilerin yelelerinden sana sesleniyorum martı çığlıklarında duymuyorsun seni anlatıyorum aslında görmüyorsun açan her çiçekte sana sesleniyorum bir kelebeğin dokunuşuyla üzerine konan her arının vızıltısıyla lakin duymuyorsun saçına dokunan rüzgar bendim oysa uzak iklimlerden kopup gelen düşen her yağmur damlasında seni arayan buluttum doyasıya sana sesleniyorum duymuyorsun biliyorum ama yinede çöl yalnızlığını taşıyorum sırtımda ayışığı biriktiriyorum göz çukurlarımda hasretin kızgın pompeiden dökülen lav olmuş ah içimin volkanlarında besliyorum aşkın en ihtiraslı halini seni özlüyorum bilmiyorsun denizlere döküyorum kalbimin ateş tuğlalarını seni anlatabilmek için yazılmış tüm aşk kitapları okudum anladım anlatamadım kendimi leylayı tanıdım Aslıyı Züleyhayı ondan da öncesi varmış öğrendim yaktım kendimi zeüsün küllerinde dağ gibi benliğimi delmek için Ferhatı çağırdım tuttum kendimi çöllere attım Mecnunla tanıştım kör kuyuların Yusufu oldum bitirdimm kendimde olanı yetinmek bir lokma bir hırkayla aşk yoksa neye yarar bilsem gözlerin yalnız bana bakıyor 04/04/2009 Orhan Bektaş |
duymuyorsun
seni anlatıyorum aslında görmüyorsun
açan her çiçekte
sana sesleniyorum bir kelebeğin dokunuşuyla
üzerine konan her arının vızıltısıyla
lakin duymuyorsun
Orhan kaptan....
Duygu doluydu hüzün eşliğinde..
Cok cok güzeldi...
Yüregınıze saglık...
SAygı selam dua ile..