ZAMANIDIRÜç asır Selçuklu ve altı asır Osmanlı ile Dünyaya nam salmış, Düzen, nizam, adalet ve kalkınma götürmüş, Kültürde, bilimde, sanatta, İnsaflı her insanın imreneceği çığırlar açmış, Adriyatik’ten Çin Seti’ne kadar ulaşmış, Gündüzleri yetmeyince Gecelerinden gündüzlerine katarak çalışacak zamanını çoğaltmış Ve hakikaten çok çalışmış Asil bir milletin evlatları olarak Üzerimize düşen görevler var. Artık yıllardır daldığımız Ve bir türlü de uyanmadığımız Derin uykulardan uyanmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Eller aya giderken Niçin yaya kaldığımızı düşünmenin vakti değil midir? Dünya bilgi toplumuna koşarken Ve harıl harıl kitap okurken İnsanımızın horul horul uyuması ayıp değil midir? Bir elinde bilgisayar, Bir elinde Kur’an olan gençliği, Çağın her türlü imkânından yararlanabilecek Bir seviyeye getirmekte Biraz daha aceleci davranmamız gerekmez mi? İslâmın ahlak ve fazileti, Türklüğün gurur ve şuuruna Bugün dünden daha çok muhtaç değil miyiz? Bir düşünce adamının dediği gibi Türkiye’yi, Türk milletini, İslamın yıkılmaz kalesi haline getirmekten Daha güzel bir hedef var mıdır? İnsanımızın her birini ”Bir gönül eri” bilgisi ve görgüsüyle, İman ve cesaretiyle, Ahlak ve azmiyle donatmak zaruret haline gelmedi mi? Milli kültür bilincine, Tarih şuuruna sesten hızlı adımlarla koşmak bizi mutlu kılmaz mı? Kime ve kimlere rest çekilecek, Kime veya kimlere jest yapılacak; İyi belirlemek gerekmez mi? Kitaba uymak dururken İşlerimizi kitabına uydurmaya kalkmaktan Ne kazandık bugüne kadar? Manevi olana değil de Madeni olana el uzattık de ne oldu? Maneviyat yoluna harcanması gereken helal paralarımızı Marka, Dolara, Arsaya, Borsaya yatırdık da çok mu zengin olduk? Öyleyse artık hepimiz bilmeliyiz ki; Zaman, uyanmak zamanıdır. Derviş Yunus’un deyimiyle “Her dem yeniden doğarız / Bizden kim usanası” deyip Yeniden doğmak zamanıdır. ”Ya Allah, Bismillah” deyip Dimdik doğrulmak zamanıdır! Zaman; Düştüysek kalkmak, Kalktıysak yürümek, Yürüyorsak koşmak, Koşuyorsak, şaha kalkmak zamanıdır. Uyuşukluğu, Zilleti, Nemelazımcılığı üzerimizden kaldırıp atarak, Yeniden daha kararlı, Daha şuurlu, Daha azimli Ve daha kuvvetli doğmak zamanıdır. Kolay kazanma alışkanlığını terk edip Çileye talip olarak, Eğer milletimizin Ve memleketimizin yararına olacaksa Gerekirse acıyla pişmiş aşı yiyerek, Bin beş yüz yıllık dinimizin Ve beş bin yıllık milletimizin prensiplerine uyarak Fakat asla uyumayarak Yeniden doğmak şarttır. Alnının teriyle kazandığı boş ekmeği Bal gibi, Kaymak gibi tatlı bilir anlayışına ulaşmak, Yönünü her zaman kıbleye dönük tutarak yaşamaktır, Yeniden doğmak! ”Kim var?” denince, Ardına bakmadan “ben varım” diyebilen, Dayatmacı felsefelere Demirden daha dayanıklı mefkûrelerle karşı durabilen, Yazdığı gibi yaşayan, Yaşadığı gibi yazan Ve konuşan, Mankurtlaşmayan, Pahalı zevklerin, Ucuz düşüncelerin adamı olmayan Ve kendilerini sürekli yenileyen erdem emekçileridir, Yeniden doğanlar. Zaman, Yeniden doğmak zamanıdır. Zaman, Durup dinlenmeden okumak, Yazmak, Çalışmak Ve en güzel hedeflere ulaşmak zamanıdır. Durdu ŞAHİN |
Selamlarımla.