İZZET DAYIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İsimleri ve cisimleriyle gerçek, yaşanmış ve yaşanmakta olan bir hayat hikâyesidir bu.
Bir dayımız var avcı eskisi.
Yabanilerle başı dertte, yetmişlik Arnavut İzzet. Ormana komşu evi bahçesi. Bahçede kümesde renk renk tavuklar, atmaca kartal gökte ufo lar. Vursa onlara yazık vurmasa gidiyor tavuk, dayıya kazık. Amerikayla avrupa sanki, sinsidir çakal pusuda tilki. Tavuk nüfusu yarıya indi. Gelincik sansar piliç düşmanı, vergi mi alır yoksa zekât mı çıkar, girerse kümese soykırım başlar. Gayyip den, Kanakıtandan almış dersini, bırakmaz dayıya boğar hepsini. Armutmu yalnız ayının aşkı, arı kovanları döndürür başı. Balı unut sen kovan da gitti, gelgenekon gibi perişan etti. Köy boğası oldu adı ayının cezası ağır ayı vurmanın. Bahçeye mısır ekince dayı, körpe sütlü bahçenin süsü. Bir sabah anarşist gibi dalar bahçeye, davetsiz misafir, domuz sürüsü. Mısır bahçesi yolsuzluk sofrası. Neylesin şimdi Fadime yenge, çaresiz, kapar tüfeği, kulakları çınlasın hayvanseverlerin, hallolmuştur iki domuz enceği. Çekeceği çok benim köylümün, yamandır hali İzzet dayımın. dağlıali |
tanıştım izzet dayıyla...............
valla can sanki oralarda yaşıyor olduk şiirlerinde.......
biliyorsun ben memnunum halimden...........
sağolasın..........
tebrikler..........
kardelenler bıraktım sayfana..................